Yıldızlar neden parlar?Geceleri gökyüzünde gördüğümüz yıldızların birçoğu bizim güneşimizden de büyüktürler ama o kadar uzaktadırlar ki, ancak birer nokta olarak gözükürler. Gezegenlerin yıldızlardan farkları, güneş sistemimiz içinde bizimle beraber güneşin etrafında dönüyor olmalarıdır. Bu nedenle çok uzak olan yıldızlar gökyüzünde 'sabit' dururken, gezegenler sürekli yer değiştirirler. Bu gezegenler güneşe yakınlık sırası ile Merkür, Venüs, dünyamız, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüto'dur.Güneş sistemimizde bile mesafeler o kadar büyüktür ki, dünyamıza 8 dakikada gelen güneş ışığı, Neptün'e ancak 4 saatte ulaşır. Zaten güneş sistemimizde bulunmalarına rağmen Neptün ve Plüto teleskop kullanmadan dünyamızdan görülemezler. Güneş Neptün'e o kadar uzaktır ki, bu gezegenden bakıldığında görünümü parlak bir yıldızdan farksızdır. Güneş ışıklarının dünyamıza gelmek için 8 dakikada aldığı bu yolu, saatte 1000 kilometre hızla giden modern bir jet uçağı ancak 17 yıl civarında gidebilirdi.
Güneş sistemimizin dışındaki mesafeler ise inanılmaz. Örneğin, Andromeda galaksisinin ışığı dünyaya 2.2 milyon yılda ulaşmaktadır. Yani biz bu galaksiyi bu kadar yıl evvelki hali ile görüyoruz. Şimdi ne yapıyorlar acaba?
Aysız berrak bir gecede gökyüzünde gözle görülebilen yıldız sayısı 7000'dir. Küçük bir teleskopla 25 milyon yıldız görülebilir. Ama örneğin ABD'deki Mount Palomar gözlem evindeki teleskopla tüm gökyüzü taranabilse 2 milyar yıldız görülebilir. Halbuki sadece Samanyolu galaksisinde 100 milyar yıldız olduğu tahmin edilmektedir.Yıldızların göz kırpıyormuş gibi ışıklarının kırpışmasının sebebi, çok uzaktan geliyor olmaları ve atmosferimizdir. Yeryüzünde nispeten ılınan hava devamlı olarak yükselme meylin-dedir. Bu durum gece de devam eder. Yıldızların zayıf ışıkları bu yükselen hava dalgası içinde kırılırlar. Bazen gözümüze tam olarak ulaşamazlar, yani kesik kesik gelirler.
Bu evimizdeki sıcak radyatörün veya bir ateşin ya da yazın çok sıcak yolların üzerindeki yükselen havanın arkasındaki şekillerin görüntüsünü dalgalandırmasına benzer. Gerçi görülebilir gezegenlerden gelen ışıklar da yükselen hava dalgaları ile kırılır ama onların ışıkları daha güçlü olduklarından gözümüze ulaşmada kesinti olmaz ve göz kırpmazlar.
Yıldızlar neden ve nasıl kayar?
Binlerce yıl boyunca insanoğlu “yıldız kayması”na bakarak ne olduklarını ve nereden geldiklerini merak etti. Ancak bugün onların yıldız değil meteor olduklarını biliyoruz. Meteorlar uzayda ilerleyen katı küt lelerdir ve bu kütleler zaman zaman at mosferden de geçerler. Meteorlar, atmosfere girdiğinde ha vanın yüzeylerine dokunmasın dan kaynaklanan parlak bir ışık saçtıkları için onları gö*rebiliriz. Dünya’ya her gün binlerce meteor düşer an cak Dünya’nın büyük çoğunluğu suyla kaplı olduğu için meteorlar genelde deniz veya göl lere düşer.
Meteorlar havada yalnız dolaşabilir bu sebeple de genelde yıldız kaymış gibi bir görüntü oluştururlar. Ast ronomlar günümüzde meteorla rın kuyruklu yıldızlardan kopan parçalar olduklarını ileri sürmektedir. Gökyüzünde meteor kümesi ya da yağmuru şeklinde yol alırlar. Uzayda düzenli yörünge veya yol larla hareket ederler. Bazen yıldızları görmek çok zordur. Yıldızlar gökyüzünde kalmaya devam eder ama gökyüzünü kaplayan bulutlar onları görmemizi engeller. Ayrıca evlerden ve sokak lambalarından gelen birçok yapay ışık sebebiyle etraf tam karanlık olmadığından yıldızları göremeyebiliriz.
buda diğer bir acıklaması
Allah c.c diyor ki: Dünyanın göklerini kandillerle süsledik. Bunlar yıldızlardır. Ayrıca birçok defa yıldızların kaydığını sonra yok olduğunu görürsünüz. Haddi aşan cinlerin ve şeytanların gökyüzünde yükselmelerini Allah c.c onları takip eden ve yakalayan, şihab adı verilen bir ateşle, yani bir enerji ile yok ederek önlemektedir.
Bilindiği gibi, kâfir olan cinler ve bir de şeytanlar ışından yaratılmışlardır. Göklere çıkma yeteneğine sahiptirler. Fezada yine sayısı belirsiz melekler, emir ve komuta zincirinde ilâhî buyruk gereği devamlı haberleşme halindedirler. Şeytan ve kâfir cinler bu esrarlı âlemde inen haberleri dinlemek isterler. Oysa bu onlara yasak kılınmıştır. Yükselmeye başladıkları zaman «şihab» denilen meteoritler birer roket veya nükleer başlıklı füze gibi onlara fırlatılır ve böylece geri dönmeleri sağlanır. Yani Bu yıldız kaymasına işaret etmektedir bu ayet.
Yıldızlar nasıl oluşur?Bir yıldızın oluşumu için iki şey gereklidir: Madde ve maddeyi yüksek yoğunluklara erişinceye dek sıkıştıracak bir mekanizma. Madde uzayda oldukça boldur. Uzaydaki madde, hemen hemen tümüyle çok küçük miktarlarda diğer elementler ve küçük toz parçacıklarıyla karışmış durumda bulunan hidrojen gazından oluşmaktadır. Bazı bölgelerde gaz düzgün bir biçimde dağılmış durumda bulunurken diğer bazı bölgelerde yoğunlaşmalar gösterir. Maddenin toplandığı yerde kütle çekimide daha kuvvetlidir, bunedenle de gaz kendi kendini daha da sıkıştırarak yüksey yoğunluklarada ulaşabilir. Sonuçta kütle çekim kuvveti tek başına gazı yoğunlaştırmanın bir mekanizması olabilir. Yoğun, yeni doğmuş bir yıldız çekirdeğinin çapı bir ışık yılının yarısından daha küçüktür. Ama bu boyut bile tam oluşmuş bir yıldızın boyutlarından milyonlarca kat daha büyüktür. Kütle çekimi ile birleşen başka bir kuvvet, bu ilkel yıldız çekirdeğinin davranışını belirler. Tipik olarak gaz bulutu kendi çevresinde dönmekte olup manyetik kuvvetler tarafından gittikçe daha fazla sıkıştırılır. Bulutun içinde büzülme ve çökmeye karşı koyan ısı ve basınç vardır. İçeriye doğru etki eden kütle çekim kuvveti yeterince büyük olduğunda bulut büzülmeye ve kendi merkezine doğru çökmeye devam eder. Bu da açığa çıkan çekim enerjisi nedeniyle ısı üretimine neden olur(Açığa çıkan enerji kızılötesi ışınım biçimine dönüşür). Büzülen gaz bulutunun yoğunluğu artar. Dönen bir bulutta merkez etrafında Güneş sistemi boyutlarında bir gaz ve toz diski oluşabilir. Sonuçta kaçınılmaz olarak merkezdeki sıcaklık 10 milyon dereceyi bulur. Bu sıcaklıkta nükleer tepkimeler başlar ve bulut bir yıldıza dönüşür.
Linkback: https://www.buyuknet.com/yildizlar-neden-parlar-t45308.0.html