Pankreas kanseri

admin16.06.2015 - 22:13
Pankreas kanseri, pankreastaki sağlıklı hücrelerin kontrolden çıkıp hızla çoğalmaları sonucu ortaya çıkan hastalık. Pankreasın normalde yağ ve proteinlerin sindirilmesine yardımcı olan enzimlerin üretilmesi ve aralarında insülinin de bulunduğu hormonları salgılamak gibi işlevleri bulunur. Anormal hücreler, pankreasta tümör oluştururlar. Bu kötü huylu hücreler vücudun başka bölgelerine yayılabilirler (metastaz).

Türler

Pankreas kanserinin çok sayıda türü olup, bu türler iki ana sınıfa ayrılabilir. Tümörlerin %99'undan fazlası pankreasın ekzokrin (dış salgı) bölgesi olarak bilinen, sindirim enzimlerinin üretildiği bölgede gerçekleşmektedir. Ekzokrin pankreas kanserinin pek çok türü vardır; ancak bu türler teşhis ve tedavi bakımından pek çok ortak noktaya sahiptir. Hormon üreten endokrin bölgelerde gerçekleşen kanserler ise farklı klinik özelliklere sahiptir. İki sınıftaki tümörler de genelde (daima değil) 40 yaş üstü bireylerde görülmektedir ve erkeklerde az bir farkla daha yaygındır. Bazı nadir türlerse kadınlar ve çocuklarda daha sık gözlemlenir.

Belirtiler

Pankreas kanseri tipik olarak ilk başlarda kolay tespit edilen belirtiler göstermez. Bu nedenle genelde pankreasın dışına yayılmadığı sürece teşhisi konulamaz.

Hastalığın nadiren 40 yaşının altında görüldüğünü göz önünde bulundurarak, pankreas adenokarsinomunun yaygın belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

Üst karın veya sırt ağrısı: Birçok hastada ağrı mide civarından sırta doğru yayılır. Ağrının tam konumu tümörün pankreasın neresinde olduğunu gösterebilir. Ağrı geceleri kötüleşebilir, şiddetlenebilir, durmadan devam edebilir.
Sarılık: Gözün beyazında veya deride sararma olarak gözlemlenebilir. Ağrılı veya ağrısız olabilir, sarılığa koyu idrar eşlik edebilir. Ortak safra kanalının pankreasın başındaki bir tümör tarafından bastırılmasıyla ortaya çıkar.
Açıklanamayan kilo kaybı: iştahsızlık veya pankreasın salgılama yetisinin bozulmasından kaynaklanan sindirim güçlüğü buna yol açabilir.



Karaciğer büyümesi

Kaşıntı, bulantı, karında hassasiyet, karın boşluğunda sıvı birikmesi.

Diyabet: Pankreas kanseri hastalarının en az %50'si tanı konulduğunda diyabetten muzdariptir. Uzun süreli diyabet pankreas kanseri riskini arttıran bir faktör olsa da kanserin kendisi de diyabete yol açabildiğinden yakın zamanda baş gösteren diyabet tanımda önemli bir bulgu olarak değerlendirilir.

Klinik depresyon: Yapılan araştırmalar pankreas kanseri hastalarında depresif semptomların görülme sıklığını %10-45 arasında bulmuştur. Depresyon bazı vakalarda kanser tanısından önce baş gösterdiğinden hastalığın biyolojik temeliyle ilintili olduğu öne sürülmektedir.

Özellikle diyabet ve karın ağrısı ilerlemiş safhadaki pankreas kanserinin sıkça görülen semptomlarıdır. Araştırmalar hastaların yüzde %25'inin teşhisten altı ay kadar önce karın ağrısı belirttiğini bildirse de pankreas kanseri halen erken teşhisi güç bir kanser kabul edilir.

Tedavi

Pankreas kanserinin tamamen iyileştirilmesi sadece ameliyatla mümkündür. Bu nedenle tanı sonrası ameliyata uygunluk değerlendirmesi yapılır. Ameliyatın mümkün olup olmadığını belirleyen kanserin yayılma derecesidir. Bunun yanı sıra tam konumu da önemli bir faktördür, bilgisayarlı tomografi (BT) kanserle bölgedeki damarların ne kadar yakın olduğunu görmek için kullanılabilir. Yaşlı olunması otomatik olarak ameliyatı engellemese de hastanın genel sağlık durumu da göz önünde bulundurulur.

Ameliyattan bağımsız olarak çoğu hastaya kemoterapi ve daha az sıklıkla radyoterapi önerilir. Pankreas kanserinin ideal olarak onkolojinin farklı alanlarda uzmanlaşmış doktorlarının da bulunduğu çok disiplinli bir ekip tarafından tedavi edilmesi gerektiğinden daha büyük sağlık merkezleri daha iyi sonuçlar doğurur.

Kesin iyileştirme amacıyla ameliyat hastaların sadece %20'sinde mümkündür. BT yardımcı olsa da pratikte tümörün alınıp alınamayacağını belirlemek güç olabildiğinden bazı vakalarda yaşam için zorunlu dokulara zarar vermeden tümörün alınamayacağı sadece ameliyat sırasında belli olabilmektedir. Ameliyatın önerilip önerilmemesine karar verilirken değerlendirilen faktörler arasında bölgedeki atardamar ve toplardamarlara yakınlık, cerrahın uzmanlık derecesi ve ameliyat sonrası iyileşmeyle ilgili detaylı bir değerlendirme yer alır.

Pankreas başında bulunan kanserlerde Whipple ameliyatı en çok denenen iyileştirme amaçlı ameliyattır. Bu büyük ameliyatta pankreasın başı ve oniki parmak bağırsağı (duodenum) alınır (pankreato-duodenektomi) ve yemeğin mideden doğrudan jejunuma geçmesi için bir baypas (bağlantı) oluşturulur. Sistik kanal safranın geçebilmesi için jejunuma bağlanır. Bu ameliyat ancak eğer hasta büyük bir ameliyatı atlatabilecek durumdaysa ve kanser metastaz yapmamışsa veya bölgedeki diğer dokulara yayılmamışsa gerçekleştirilebilir. Bu vakaların azınlığına denk gelir. Pankreasın kuyruğu distal pankreatektomi adı verilen bir prosedürle alınabilir. Genelde dalağın da alındığı bu prosedür günümüzde laparoskopik olarak uygulanabilir.

Kaynak: wikipedia

Linkback: https://www.buyuknet.com/pankreas-kanseri-t45097.0.html

Sosyal Öğretmeni17.06.2015 - 00:21
Güzel ve faydalı bir bilgi olmuş. Teşekkür ederim.

Etiket:

Bu bilgi size yardimci oldu mu?

EvetHayır
Pankreas kanseri
Pankreas kanseri
(Ortalama: 5 üzerinden 2.5 - 2 Oy)
2