Meryem Suresi Okunuşu ve Türkçe Meali

tarantula90114.08.2012 - 05:43
Meryem süresi okunuşu ve Türkçe meali

Bismillahirrahmanirrahim

1.    Kef ha ya ayn sad   
2.    Zikru rahmeti rabbike abdehu zekeriyya   
3.    İz nada rabbehu nidaen hafiyya   
4.    Kale rabbi innı vehenel azmü minnı veştealer ra'sü şeybev ve lem eküm bi düaike rabbi şekıyya   
5.    Ve innı hıftül mevaliye miv veraı ve kanetimraetı akıran feheb lı mil ledünke veliyya   
6.    Yerisüni ve yerisü min ali ya'kube vec'alhü rabbi radıyya   
7.    Ya zekeriyya inna nübeşşiruke bi ğulaminismühu yahya lem nec'al lehu min kablü semiyya   
8.    Kale rabbi enna yekunü lı ğulamüv ve kanetimraeti akırav ve kad belağtü minel kiberi ıtiyya   
9.    Kale kezalik kale rabbüke hüve aleyye heyyinüv ve kad halaktüke min kablü ve lem tekü şey'a   
10.    Kale rabbic'al lı ayeh kale ayetüke ella tükellimen nase selase leyalin seviyya   
11.    Fe harace ala kavmihı minel mıhrabi fe evha ileyhim en sebbihu bükratev ve aşiyya   


12.    Ya yahya huzil kitabe bi kuvveh ve ateynahül hukme abiyya   
13.    Ve hananem mil ledünna ve zekah ve kane tekıyya   
14.    Ve berram bi valideyhi ve lem yekün cebbaran asıyya   
15.    Ve selamün aleyhi yevme vülide ve yevme yemutü ve yevme yüb'asü hayya   
16.    Vezkür fil kitabi meryem izintebezet min ehliha mekanen şerkıyya   
17.    Fettehazet min dunihim hıcaben fe erselna ileyha ruhana fe temessele leha beşaren seviyya   
18.    Kalet innı euzü bir rahmani minke in künte tekıyya   
19.    Kale innema ene rasulü rabbiki li ehebe leki ğulamen zekiyya   
20.    Kalet enna yekunü li ğulamüv ve lem yemsesnı beşeruv ve lem ekü beğıyya   
21.    Kale kezalik kale rabbüki hüve aleyye heyyin ve li nec'alehu ayetel linnasi ve rahmetem minna ve kane emram makdıyya   
22.    Fe hamelethü fentebezet bihı mekanen kasıyya   
23.    Fe ecaehel mehadu ila ciz'ın nahleh kaletya leytenı mittü kable haza ve küntü nesyem mensiyya   
24.    Fe nadaha min tahtiha ella tahzenı kad ceale rabbüki tahteki seriyya   
25.    Ve hüzzı ileyki bi ciz'ın nahleti tüsakıt aleyki rutaben ceniyya   
26.    Fe külı veşrabı ve karrı ayna fe imma terayinne minel beşeri ehaden fe kulı innı nezertü lir rahmani savmen fe len ükellimel yevme insiyya   
27.    Fe etet bihı kavmeha tahmilüh kalu ya meryemü le kad ci'ti şey'en feryya   
28.    Ya uhte harune ma kane ebukimrae sev'iv ve ma kanet ümmüki beğıyya   
29.    Fe eşarat ileyhi kalu keyfe nükelimü men kane fil mehdi sabiyya   
30.    Kale innı abdüllahi ataniyel kitabe ve cealenı nebiyya   
31.    Ve cealenı mübaraken eyne ma küntü ve evsanı bis salati vez zekati ma dümtü hayya   
32.    Ve berram bi validetı ve lem yec'alnı cebbaran şekıyya   
33.    Vesselamü aleyye yevme vülidtü ve yevme emutü ve yevme üb'asü hayya   
34.    Zalike ıysebnü meryem kavlel hakkıllezı fıhi yemterun   
35.    Ma kane lillahi ey yettehıze miv veledin sübhaneh iza kada emran fe innema yekulü lehu küm fe yekun   
36.    Ve innellahe rabbı ve rabbüküm fa'büduh haza sıratum müstekıym   
37.    Fahtelefel ahzabü mim beynihim fe veylül lillezıne keferu mim meşhedi yevmin azıym   
38.    Esmı'bihim ve ebsır yevme ye'tunena lakiniz zalimunel yevme fı dalalim mübın   
39.    Ve enzirhüm yevmel hasrati iz kudıyel emr ve hüm fı ğafletiv ve hüm la yü'minun   
40.    İnna nahnü nerisül erda ve men aleyha ve ileyna yürceun   
41.    Vezkür fil kitabi ibrahım innehu kane sıddıkan nebiyya   
42.    İz kale li ebıhi ya ebeti lime ta'büdü ma la yesmeu ve la yübsıru ve la yuğnı anke şey'a   
43.    Ya ebeti innı kad caenı minel ılmi ma lem ye'tike fettebı'nı ehdike sıratan seviyya   
44.    Ya ebeti la ta'büdiş şeytan inneş şeytane kane lir rahmani asıyya   
45.    Ya ebeti ninı ehafü ey yemesseke azabüm miner rahmani fe tekune liş şeytani veliyya   
46.    Kale erağıbün ente an alihetı ya ibrahım leil lem tentehi le ercümenneke vehcürnı meliyya   
47.    Kale selamün aleyk se estağfiru leke rabbı innehu kane bı hafiyya   
48.    Ve a'tezilüküm ve ma ted'une min dunillahi ve ed'u rabbı asa ella ekune bi düai rabbı şekıyya   
49.    Felemma'tezelehüm ve ma ya'büdune min dunillahi vehebna lehu ishaka ve ya'kub ve küllen cealna nebiyya   
50.    Ve vehebna lehüm mir rahmetina ve cealna lehüm lisane sıdkın aliyya   
51.    Vezkür fil kitabi musa innehu kane muhlesav ve kane rasulen nebiyya   
52.    Ve nadeynahü min canibit turil eymeni ve karrabnahü neciyya   
53.    Ve vehebna lehu mir rahmetina ehahü harune nebiyya   
54.    Vezkür fil kitabi ismaıyle innehu kane sadikal va'di ve kane rasulen nebiyya   
55.    Ve kane ye'müru ehlehu bis salati vez zekati ve kane ınde rabbihı merdıyya   
56.    Vezkür fil kitabi idrıse innehu kane sıddıkan nebiyya   
57.    Ve rafa'nahü mekanen aliyya   
58.    Ülaikellezıne en'amellahü aleyhim minen nebiyyıne min zürriyyeti ademe ve mimmen hamelna mea nuhıv ve min zürriyyeti ibrahıme ve israıle ve mimmen hedeyna vectebeyna iza tütla aleyhim ayatür rahmani harru süccedev ve bükiyya   
59.    Fe halefe mim ba'dihim halfün edaus salate yettebeuş şehevati fe sevfe yelkavne ğayya   
60.    İlla men tabe ve amene ve amile salihan fe ülaike yedhulunel cennete ve la yuzlemune şey'a   
61.    Cennati adninilletı veader rahmanü ıbadehu bil ğayb innehu kane va'dühu me'tiyya   
62.    La yesmeune fıha bükratev ve aşiyya   
63.    Tilkel cennetülletı nurisü min ıbadina men kane tekıyya   
64.    Ve ma netezzelü illa bi emri rabbik lehu ma beyne eydına ve ma halfena ve ma beyne zalik ve ma kane rabbüke nesiyya (58. Ayet secde ayetidir.)   
65.    Rabbüs semavati vel erdı ve ma beynehüma fa'büdhü vastabir li ıbadetih hel ta'lemü lehu semiyya   
66.    Ve yekulül insanü e iza ma mittü le sevfe uhracü hayya   
67.    E ve la yezkürul insanü enna halaknahü min kablü ve lem yekü şey'a   
68.    Fe ve rabbike le nahşürannehüm veş şeyatıyne sümme le nuhdırannehüm havle cehenneme cisiyya   
69.    Sümme lenenzianne min külli şıatin eyyühüm eşeddü aler rahmani ıtiyya   
70.    Sümme le nahnü a'lemü billezıne hüm evla biha sıliyya   
71.    Ve im minküm illa varidüha kane ala kabbike hatmem makdıyya   
72.    Sümme nüneccillezınet tekav ve nezeruz zalimıne fıha cisiyya   
73.    Ve iza tütla aleyhim ayatüna beyyinatin kalellezıne keferu lillizıne amenu eyyül ferıkayni hayrum mekamev ve ahsenü nediyya   
74.    Ve kem ehlekna kablehüm min karnin hüm ahsenü esasev ve ri'ya   
75.    Kul men kane fid dalaleti felyemdüd lehür rahmanü medda hatta iza raev ma yuadune immel azabe ve immes saah fe seya'lemune men hüve şerrum mekanev ve ad'afü cünda   
76.    Ve yezıdüllahüllezınehtedev hüda vel bakıyatüs salihatü hayrun ınde rabbike sevabev ve hayrum meradda   
77.    E fe raeytellezı kefera bi ayatina ve kale leuteyenne malev ve veleda   
78.    Ettaleal ğaybe emittehaze ınder rahmani ahda   
79.    Kella senektübü ma yekulü ve nemüddü lehu minel azabi medda   
80.    Ve nerisühu ma yekulü ve ye'tına ferda   
81.    Vettehazu min dunillahi alihetel li yekunu lehüm ızza   
82.    Kella seyekfürune bi ıbadetihim ve yekunune aleyhim dıdda   
83.    E lem tera enna erselneş şeyatıyne alel kafirıne teüzzühüm ezza   
84.    Fe la ta'cel aleyhim innema neuddülehüm adda   
85.    Yevme nahşürul müttekıyne iler rahmani vefda   
86.    Ve nesukul mücrimıne ila cehenneme virda   
87.    La yemlikuneş şefaate illa menttehaze ınder rahmani ahda   
88.    Ve kalittehazer rahmanü veleda   
89.    Le kad ci'tüm şey'en idda   
90.    Tekadüs semavatü yetefettarne minhü ve tenşekkul erdu ve tehırrul cibalü hedda   
91.    En deav lirrahmani veleda   
92.    Ve ma yembeğıy lir rahmani ey yettehıze veleda   
93.    İn küllü men fis semavate vel erdı illa atir rahmani abda   
94.    Le kad ahsahüm ve addehüm adda   
95.    Ve küllühüm atıhi yevmel kıyameti ferda   
96.    İnnellezıne amenu ve amilus salihati se yec'alü lehümür rahmanu vüdda   
97.    Fe innema yessernahü bi lisanike li tübeşşira bihil müttekıyne ve tünzira bihı kavmel lüdda   
98.    Ve kem ehlekna kablehüm min karn hel tühussü minhüm min ehadin ev temeu lehüm rikza


19 -

Meryem Suresi Meali


Bismillahirrahmânirrahîm
         
Mekke döneminde inmiştir. 98 âyettir. Bazı tefsir bilginlerine göre 58 ve 71. âyetler Medine döneminde inmiştir. Sûre, Meryem'in, oğlu İsa'yı nasıl dünyaya getirdiğini anlattığı için bu adla anılmıştır. Sûrede başlıca, tevhit inancını yerleştirmek amacıyla bazı peygamberlerin kıssaları ve kıyamet sahneleri konu edilmektedir.

1.    Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd.   
2.    Bu, Rabbinin, Zekeriya kuluna olan merhametinin anılmasıdır.   
3.    Hani o Rabbine gizli bir sesle yalvarmıştı.   
4.    O şöyle demişti: "Rabbim! Şüphesiz kemiklerim gevşedi. Saçım sakalım ağardı. Sana yaptığım dualarda (cevapsız bırakılarak) hiç mahrum olmadım."   
5, 6.    "Gerçek şu ki ben, benden sonra gelecek akrabalarım(ın isyankâr olmaların)dan korkuyorum. karım ise kısırdır. Bana kendi tarafından; bana ve Yakub hanedanına varis olacak bir çocuk bağışla ve onu hoşnutluğuna ulaşmış bir kimse kıl!"   
7.    (Allah şöyle dedi:) "Ey Zekeriyya! Haberin olsun ki biz sana Yahya adlı bir oğul müjdeliyoruz. Daha önce onun adını kimseye vermedik."   
8.    Zekeriyya, "Rabbim!" "Hanımım kısır ve ben de ihtiyarlığın son noktasına ulaşmış iken, benim nasıl çocuğum olur?"   
9.    (Vahiy meleği) dedi ki: "Evet, öyle. (Ancak) Rabbin diyor ki: "Bu bana göre kolaydır. Nitekim daha önce, hiçbir şey değil iken seni de yarattım."   
10.    Zekeriyya, "Rabbim, öyleyse bana (çocuğumun olacağına)bir işaret ver", dedi. Allah da, "Senin işaretin, sapasağlam olduğun halde insanlarla (üç gün) üç gece konuşamamandır" dedi.   
11.    Derken Zekeriya ibadet yerinden halkının karşısına çıktı. (Konuşmak istedi, konuşamadı) ve onlara "Sabah akşam Allah'ı tespih edin" diye işaret etti.   
12, 13, 14.    (Yahya dünyaya gelip büyüyünce onu peygamber yaptık ve kendisine) "Ey Yahya kitaba sımsıkı sarıl" dedik. Biz ona daha çocuk iken hikmet ve katımızdan kalp yumuşaklığı ve ruh temizliği vermiştik. O, Allah'tan sakınan, anne babasına iyi davranan bir kimse idi. İsyancı bir zorba değildi.   
15.    Doğduğu gün, öleceği gün ve diriltileceği gün ona selam olsun!   
16, 17.    (Ey Muhammed!) Kitapta (Kur'an'da) Meryem'i de an.Hani ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiş ve (kendini onlardan uzak tutmak için) onlarla arasında bir perde germişti. Biz, ona Cebrail'i göndermiştik de ona tam bir insan şeklinde görünmüştü.   
18.    Meryem, "Senden, Rahmân'a sığınırım. Eğer Allah'tan çekinen biri isen (bana kötülük etme)" dedi.   
19.    Cebrail, "Ben ancak Rabbinin elçisiyim. Sana tertemiz bir çocuk bağışlamak için gönderildim" dedi.   
20.    Meryem, "Bana hiçbir insan dokunmadığı ve iffetsiz bir kadın olmadığım halde, benim nasıl çocuğum olabilir?" dedi.   
21.    Cebrail, "Evet, öyle. Rabbin diyor ki: O benim için çok kolaydır. Onu insanlara bir mucize, katımızdan bir rahmet kılmak için böyle takdir ettik. Bu zaten (ezelde) hükme bağlanmış bir iştir" dedi.   
22.    Böylece Meryem çocuğa gebe kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi.   
23.    Doğum sancısı onu bir hurma ağacına yöneltti. "Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitmiş olsaydım!" dedi.   
24.    Bunun üzerine (Cebrail) ağacın altından ona şöyle seslendi: "Üzülme, Rabbin senin alt tarafında bir dere akıttı."   
25.    . "Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün."   
26.    "Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, "Şüphesiz ben Rahmân'a susmayı adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım" de.   
27.    Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler: "Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın!"   
28.    "Ey Hârûn'un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kimse değildi. Annen de iffetsiz değildi."   
29.    Bunun üzerine (Meryem, çocukla konuşun diye) ona işaret etti. "Beşikteki bir bebekle nasıl konuşuruz?" dediler.   
30.    Bebek şöyle konuştu: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. Bana kitabı (İncil'i) verdi ve beni bir peygamber yaptı."   
31.    "Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığım sürece namazı ve zekatı emretti."   
32.    "Beni anama saygılı kıldı. Beni azgın bir zorba kılmadı."   
33.    "Doğduğum gün, öleceğim gün ve diriltileceğim gün bana selâm (esenlik verilmiştir)."   
34.    Hakkında şüpheye düştükleri hak söze göre Meryem oğlu İsa işte budur.   
35.    Allah'ın çocuk edinmesi düşünülemez. O bundan yücedir, uzaktır. Bir işe hükmettiği zaman ona sadece "ol!" der ve o da oluverir.   
36.    Şüphesiz, Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse (yalnız) O'na kulluk edin. Bu, dosdoğru bir yoldur.   
37.    (Fakat hıristiyan) gruplar, aralarında ayrılığa düştüler. Büyük bir günü görüp yaşayacakları için vay kafirlerin haline!   
38.    Bize gelecekleri gün (gerçekleri) ne iyi işitip ne iyi görecekler! Ama zalimler bugün apaçık bir sapıklık içindedirler.   
39.    Onları, gaflet içinde bulunup iman etmezlerken işin bitirileceği o pişmanlık günüyle uyar.   
40.    Şüphesiz yeryüzüne ve onun üzerindekilere biz varis olacağız, biz! Ancak bize döndürülecekler.   
41.    Kitapta İbrahim'i de an. Gerçekten o, son derece dürüst bir kimse, bir peygamber idi.   
42.    Hani babasına şöyle demişti: "Babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun?"   
43.    "Babacığım! Doğrusu, sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Bana uy ki seni doğru yola ileteyim."   
44.    "Babacığım! Şeytana tapma! Çünkü şeytan Rahmân'a isyankâr olmuştur."   
45.    "Babacığım! Doğrusu ben, sana, çok esirgeyici Rahmân tarafından bir azabın dokunmasından, böylece şeytana bir dost olmandan korkuyorum."   
46.    Babası, "Ey İbrahim! Sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen, mutlaka seni taşa tutarım. Uzun bir süre benden uzaklaş!" dedi.   
47.    İbrahim şöyle dedi: "Esen kal! Senin için Rabbimden af dileyeceğim. Şüphesiz O, beni nimetleriyle kuşatmıştır."   
48.    "Sizi ve Allah'tan başka taptıklarınızı terk ediyor ve Rabb'ime ibadet ediyorum. Rabbime ibadet etmekle de mutsuz olmayacağımı umuyorum."   
49.    İbrahim, onları da onların taptıklarını da terk edince ona İshak ile Yakub'u bağışladık ve her birini peygamber yaptık.   
50.    Onlara rahmetimizden bağışta bulunduk. Onlar için yüce bir doğruluk dili var ettik (güzel bir söz ile anılmalarını temin ettik).   
51.    Kitapta, Mûsâ'yı da an. Şüphesiz o seçkin bir insan idi. Bir resül, bir nebi idi.   
52.    Ona, Tûr dağının sağ tarafından seslendik ve kendisi ile gizlice konuşmak için kendimize yaklaştırdık.   
53.    Rahmetimiz sonucu kardeşi Hârûn'u bir nebi olarak kendisine bahşettik.   
54.    Kitap'ta İsmail'i de an. Şüphesiz o sözünde duran bir kimse idi. Bir resül, bir nebi idi.   
55.    Ailesine namaz ve zekatı emrederdi. Rabb'inin katında da hoşnutluğa ulaşmıştı.   
56.    Kitap'ta İdris'i de an. Şüphesiz o doğru sözlü bir kimse, bir nebi idi.   
57.    Onu yüce bir makama yükselttik.   
58.    İşte bunlar, Adem'in ve Nûh ile beraber (gemiye) bindirdiklerimizin soyundan, İbrahim'in, Yakub'un ve doğru yola iletip seçtiklerimizin soyundan kendilerine nimet verdiğimiz nebîlerdir. Kendilerine Rahmân'ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.   
59.    Onlardan sonra, namazı zayi eden, şehvet ve dünyevi tutkularının peşine düşen bir nesil geldi. Onlar bu tutumlarından ötürü büyük bir azaba çarptırılacaklardır.   
60, 61.    Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Onlar cennete, Rahmân'ın, kullarına gıyaben vaad ettiği "Adn" cennetlerine girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz onun va'di kesinlikle gerçekleşir.   
62.    Orada boş söz işitmezler. Yalnızca (meleklerin) "selam!" (deyişini) işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da vardır.   
63.    İşte bu, kullarımızdan Allah'a karşı gelmekten sakınanlara miras kılacağımız cennettir.   
64.    (Cebrail şöyle dedi:) "Biz ancak Rabbinin" emriyle ineriz. Önümüzdekiler, arkamızdakiler ve bunlar arasındakiler hep O'nundur. Rabbin unutkan değildir."   
65.    (Allah) göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir. Şu halde, O'na ibadet et ve O'na ibadet etmede sabırlı ol. Hiç, O'nun adını taşıyan bir başkasını biliyor musun?   
66.    İnsan, "Öldüğümde gerçekten diri olarak (topraktan) çıkarılacak mıyım?" der.   
67.    İnsan, daha önce hiçbir şey değil iken kendisini yarattığımızı düşünmez mi?   
68.    Rabbine andolsun, onları şeytanlarla beraber mutlaka haşredeceğiz. Sonra onları kesinlikle cehennemin çevresinde diz üstü hazır edeceğiz.   
69.    Sonra her bir topluluktan, Rahman'a karşı en isyankâr olanları mutlaka çekip çıkaracağız.   
70.    Sonra, oraya girmeye en layık olanları muhakkak ki en iyi biz biliriz.   
71.    (Ey insanlar!) Sizden cehenneme varmayacak hiç kimse yoktur. Rabbin için bu, kesin olarak hükme bağlanmış bir iştir.   
72.    Sonra Allah'a karşı gelmekten sakınanları kurtarırız da zalimleri orada diz üstü çökmüş halde bırakırız.   
73.    Âyetlerimiz kendilerine apaçık bir şekilde okunduğu zaman, inkar edenler, inananlara, "İki topluluktan hangisinin bulunduğu yer daha hayırlı meclis ve mahfili daha güzeldir?" dediler.   
74.    Biz onlardan önce, mal-mülk ve görünümü daha güzel olan nice nesilleri helak ettik.   
75.    (Ey Muhammed!) De ki: "Kim sapıklık içinde ise Rahmân onlara, istenildiği kadar süre versin! Nihayet kendilerine vaad olunan azabı, ya da kıyameti gördüklerinde kimin yeri daha kötüymüş, kimin taraftarları daha zayıfmış bilecekler.   
76.    Allah doğruya erenlerin hidayetini artırır. Kalıcı salih ameller Rabbinin katında sevap bakımından da daha hayırlıdır, sonuç itibari ile de.   
77.    Âyetlerimizi inkar edip "Bana elbette mal ve evlat verilecek!" diyen kimseyi gördün mü?   
78.    Gaybı mı görüp bilmiş, yoksa Rahmân'dan bir söz mü almış?   
79.    Hayır! (İş onun dediği gibi değil). Biz onun söylediklerini yazacağız ve azabını arttırdıkça arttıracağız!   
80.    Onun (ahirette sahip olacağını) söylediği şeylere biz varis olacağız ve o bize tek başına gelecek.   
81.    Onlar, kendileri için kuvvet ve şeref (kaynağı) olsunlar diye, Allah'tan başka ilahlar edindiler.   
82.    Hayır! İlahları, onların ibadetlerini inkar edecekler ve kendilerine düşman olacaklar.   
83.    Kafirlerin başına, onları durmadan (günaha ve azgınlığa) tahrik eden şeytanları gönderdiğimizi görmedin mi?   
84.    Ey Muhammed! Şu halde onların azaba uğramalarını istemekte acele etme. Biz onlar için ancak (takdir ettiğimiz günleri) sayıp durmaktayız.   
85, 86.    Allah'a karşı gelmekten sakınanları Rahmân'ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevkedeceğimiz günü düşün!   
87.    Rahmân'ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır.   
88.    Onlar, "Rahmân bir çocuk edindi" dediler.   
89.    Andolsun, siz çok çirkin bir şey ortaya attınız.   
90, 91.    Rahman'a çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecektir!   
92.    Halbuki Rahmân'a bir çocuk edinmek yakışmaz.   
93.    Göklerdeki ve yerdeki herkes Rahman'a kul olarak gelecektir.   
94.    Andolsun, Allah onları ilmiyle kuşatmış ve tek tek saymıştır.   
95.    Onlar(ın her biri) kıyamet günü O'na tek başına gelecektir.   
96.    İnanıp salih ameller işleyenler için Rahmân, (gönüllere) bir sevgi koyacaktır.   
97.    Ey Muhammed! Biz, Allah'a karşı gelmekten sakınanları Kur'an ile müjdeleyesin, inat eden bir topluluğu da uyarasın diye, onu senin dilin ile (indirip) kolaylaştırdık.   
98.    Biz onlardan önce nice nesilleri helak ettik. Onlardan hiçbirini hissediyor yahut onların bir fısıltısını olsun işitiyor musun?

Linkback: https://www.buyuknet.com/meryem-suresi-okunusu-ve-turkce-meali-t38803.0.html


Etiket:
meryem suresi  meryem suresi türkçe  meryem suresi okunuşu  meryem suresi oku  meryem suresi meali  meryem türkçe okunuşu  meryem arapça  meryem suresi dinle 

Bu bilgi size yardimci oldu mu?

EvetHayır
Meryem Suresi Okunuşu ve Türkçe Meali
Meryem Suresi Okunuşu ve Türkçe Meali
(Ortalama: 5 üzerinden 3.1 - 8 Oy)
8