Kefene Sarma
Ölüyü sünnet üzere kefenlemek için evvela en büyük parça olup dış tarafta kalacak olan L i f a f e,
Bir tahta üzerine veya tabut içine açılır ve üzerine bir miktar hoş koku serpilir. Sonra onun üzerine İ z â r denilen yine büyük parça açılır ve onun da üzerine bir miktar yine hoş koku serpilir ve onun üzerine de K a m i s (G ö m l e k) açılır. Kamis (Gömlek) in yanları dikili olmadığından bir katı toplanıp başının arka tarafına gelecek yere yığılır ve etrafında yanmış günlük dolaştırılır. Bu dolaştırılma üç, beş, yedi defa olmak üzere tek olarak buhur gezdirilir.
Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi Vesellem) in muhterem kerimelerinin kefenini tek olarak buhurlandırılmasını emir buyurmuştur. Binaenaleyh, ölü üç yerde buhurlandırılır :
1 – Ruhunu teslim ettikte kerih kokuların gitmesi için,
2 – Yıkandığı yerde,
3 – Kefenlenirken,
Bu üç yerden başka hiçbir yerde buhurlandırma yoktur. Ölünün arkasından evde veya mezarda buhurlandırmak mekruhtur.
Ebû Davud, Ebû Hureyre (Radiyallahü Anhü) den rivayet ettiği bir hadis-i şerifte:
Cenazenin ardından sesle ve ateşle gidilmez, bunlarla önünde de yürünmez.Yani cenazenin ardından ve önünden ağlayarak, bağırıp veyahut günlük ve emsali bir takım şeyler yakıp ateş tutarak gitmek caiz olmadığından bu hallerle beraber cenazen in önünden yürümek veya ardından tabi olup gitmek mekruhdur. (multeka ve kenarında bakanı sayfa 55; Damat sayfa 181)
Kefenin tabut veya tahta ve emsali üzerinde açılıp kokulandırma ve buhurlandır
ma işi tamam olduktan sonra ölü sarılmış olduğu havlu veya çarşafla yerinden kaldırılıp Kamis (gömleğin )’in üzerine ve başının geçmesi için Kamis (gömlek) de açılmış olan delikten başı geçirildikten sonra başının arka tarafına yığılı bulunan Kamis (gömleğin) in üst katı ayaklarına kadar üzerine çekilir. Kamis (gömleğin)’in altında kalan havlu veya çarşaf hafifce çekilip ölünün hiçbir yeri açılmadan alınarak Kamis (gömlek) ölüye sarılır ve ölünün kolları gömleğin içinde yanlarına aşağı doğru uzatılır. Ölünün kollarını göğsü üzerine koymak mekruhdur.
Temiz eşyadan yapılmış Hanut ve misk gibi hoş kokular, ölünün başına ve sakalına konulur. Yalnız zafran ve vers tabir edilen sarı ot erkekler için mekruhdur. Gül suyunda ezilmiş Kâfur bir parça pamuk ile secde mevzileri olan alnı, burnu, elleri, dizleri ve ayaklarına konulur. Bu azalar eşref aza olduklarından bunlara diğer azalardan fazla ikram ve hürmet etmek lâzımdır.
Ölünün başı ve sakalı güzelce koku sürüldükten ve secde azalarına pamukla Kâfur konulduktan sonra İ z â r denilen büyük parça evvela sol tarafından sonra sağ tarafından güzelce toplanıp ölüye sarılır. Ondan sonra L i f a f e, yine evvelâ sol tarafından sonra sağ tarafından toplanıp sağ tarafı üstünde kalmak üzere ölüye sarılır.
İ z â r ve L i f a f e adları verilen büyük kefen parçaları ikisi birden ölüye sarılmaz, teker teker sarılır ve yolda giderken kefenin açılmak tehlike ve korkusu olursa, baş ve ayakları uçlarından kefenin uçları bağlanır. Açılmak korkusu yoksa bağlamak istemez . Erkek ölünün sünnet vechi üzere kefenlenmesi bu suretle tamam olur.
(Merak’ul Felâh ve Tahtavî Sayfa 312; Dürrül, Munteka Sayfa 181; H: K: Sayfa 581; İbn. Sayfa 806,807; Cevhere Sayfa 127; Dürer ve Şur: Sayfa 162)
Linkback: https://www.buyuknet.com/kefene-sarma-t32775.0.html