Karadeniz destanları
1993 Yeşilköylü Hayri Karalı'nın "Kapandı Gitti Çağı" adlı destanı
Şerevaz, pepeçura, kastaniça kabağı
Sacayak, pelki, hosti kapandı gitti çağı
Kunci, minci, korkoti, koleti unutuldi
Malahtara likmene hasret kaldı gazyağı
Bulme, mabeyin, darni, kot, tiyetr hopeçi
Gerdel, lahmi, pulama, küpün ağzında peçi
Çali, çupi, kutuni, davli ve kondoridan
Şimdi bahsettuğumde, güleyi bizum paçi
Luas, şokali, lobya, pafuli, perçem andi
Metuşi, sehter, çiten altındakiler yandi
Zimilaçi tikeni, kardeşi handospara
Benun gibi fukara siğran yedi uyandi
İskemi, seke, konsol, evun temele taşi
Çiçili, kolistavra, langonanın kardaşi
Furnesi tumulisi, çumuşi çilbur yerken
Palezunun yaninda dururdu ekmeğaşi
Murmurisle nanuris, uyuturdi bizleri
Pumburi, şepidinun hala bende izleri
Çilipuli ve puli, karatavuk çişona
Alemediye dondi makoçinun gözleri
Geçen zaman içinde, değişti bizdeki dili
Şimdi bu sözcükleri, ister oku, ister sil
Rizeli arkadaşum, anam babam kardaşum
Alem bilmese bile, ne deduğumi sen bil
Rize Güneysu’da genç yaşta ölenler üzerine çok destan yazılmıştır. Bir deniz kazasında Sinop Vapuru’un batması üzerine ölen 23 kişi arasında bulunan Mustafa Topçu’ya yazılan destan :
....
Yirmi üç kişi düştük denize
Kimi Mapavrili kimisi Rize
Duyan halimizi ağlasın bizi
Bizi ağlamiyan kimi ağlasın
.....
Karadeniz suyun karadır kara
Haramdır üstünden alınan para
Ne yazık çalışır fakır fukara
Bizi ağlamiyan kimi ağlasun
....
Koca su dalgası derinden geldun
Sinop Vapuru’nu ortadan deldun
Nice çocukları yetim koyverdun
Bizi ağlamiyan kimi ağlasın
Rehim Efendi’nin yazmış olduğu, mizahi destanlara iyi bir örnek olan Pirelerun Destanı
Ey kardaşlar yaktı benum canımı pireler
Kesti dünyada sağlıktan gümanumı pireler
Taciz etti bu cihanı ahiyle vahim benim
Çekti içtiler ne ki var kanımı pireler
Bilmez idim bunları ben meğer çok yer hilesi
Bir değil beş değil hemen ne ki var hep cümlesi
Bir taraftan sardı beni bütün tahta kehlesi
Aldı gittiler yataktan yorganımı pireler
Gittim tuttum ikisini kolu bağlı getirdim
Baktım yatakta yorgan yok ateş yaktım oturdum
Dedim şimdi ne edelim çok salavat getirdim
Baktım gene geldi sardı dört yanımı pireler
Gece idi göremedim yatağıma yattılar
Tuttu üçü ikisini kulağıma attılar
Kaldırdılar horona beynimi oynattılar
El ayağından kestiler dermanımı pireler
Yağmur yağdı yatakları koyamadım güneşe
O gün varidi bir işim kalktım gittim o işe
Geldim baktım omuz vermiş herbiri bir kırışe
Böyle kav yaktı eritti tabanımı pireler
Akşam oldu küçük büyük hep yanıma doldular
Ben ağladım onlar bakup birbirine güldüler
Kalktılar cemaat ile cenazemi kıldılar
Ölmüş iken yine sardı dört yanımı pireler
Kurdular sandalyaları odamda oturdular
Vurdular davul zurnayı dünyayı baturdiler
Çıkamadım ellerinden işimi bitirdiler
Koliva gibi ettiler hep tenimi pireler
Evvel öyle günde idim hep kokardım bir gül gibi
Bir meclise oturanda söylerdim bülbül gibi
Şimdi ellerim koynuna gezerim sefiller gibi
Yaktı göğe çıkardılar dumanumi pireler
Hilmiyanın gece gündüz artar derdi elemi
Söyler layıksız sözleri hep güldürdüler alemi
Geldi pire mollaları ellerinde kalemi
Hem okudu hem yazdılar destanımı pireler
Linkback: https://www.buyuknet.com/karadeniz-destanlari-t32142.0.html