EVLER
Üç katlı inşa edilen bu evlerde yapı malzemesi olarak, en alt kat bazen taş olmak üzere, ahşap kullanılmıştır.Ahır katı olarak bilinen bu katta büyükbaş hayvanlar beslenir.Birinci katta mutfak görevi gören kısma eviçi denir.Eviçinin sağ ve sol tarafından dışarıya açılan iki kapı, ön tarafında bir oturma odası, arkasında ise bir ara hol (hayat), holun sağında ve solunda iki oda (bulme), en uç kısmında üst kata çıkan bir merdiven bulunur. Evin WC'si eve bitişik ve genellikle kuzey yönde, arka sağ ya da sol kısımda yerleştirilir.Hayat ile bağlantılı olur.
Üst katın da ortasında hayat, arka sağ ve solda odalar, eviçinin üstünde kalan kısmın sağ ya da sol tarafında ambar odası, ön taraftaki oturma odasının üstünde çifte (bir kısmın genellikle dışta kalan yüzeyleri fındık çubuğundan sepetvari örülerek yapılır.) Evin sağ ya da sol tarafında adına peteklik denilen bir balkon bulunur.
Evin içinde ateşin yandığı ocağın adı ateşliktir.Ateşliğin başında yassı bir taş bulunur.Bu taşa femele denir.Ateşliğin üst kısmına rani denir.Raniden ateşliğe bir zincir asılır.Bu zincire kazan ya da gügüm asılarak su ısıtılır.Özellikle lahana yemeği de bu zincire asılarak yapılır.Bazı evlerde ateşliğe,içinde ekmek pişirilen ,içi oyuk bir pleki taşı gömülü olur.Bu taş bazı evlerde gömülmez.Ekmek piirileceği zaman kıylık demirlerinin (Bir ucu çatallı ve doksan derece kıvrık) bir uçları femelenin üzerine, diğer çatallı uçları yana konmak üzere,üstlerindeki pleki taşları konur,ısıtılır.Ekmek hamuru bu kızgın taşın içine konur.Taşın üstü sac ile kapatılır.Sacın üstünde ateş yakılır.Mutfakta kapların konduğu yere kaplık,tuzların konduğu yere tuzluk denir.
GİYECEKLER
Eskiden erkekler, paçaları yandan düğmeli ve ağı körüklü külot pantolon, feretikodan yapılmış yakasız gömlek ve siyah kumaştan yelek giyerlerdi.Kadınlar ise normal zamanlarda fistan giyer,başlarına kaleçi boncuğu ile oyalı çember (eşarp) bağlarlar, baş ve bellerine keşan bağlarlardı.Kış mevsiminde bellerine yünden yapılma, kilim kalınlığında kuşak sararlardı.Çoraplarını eğirdikleri yün ipliğinden kendileri yaparlardı.Keza, kazak ve hırka da dokurlardı.
Düğünlerde, özel gezi ve davetlerde kara çarşaf giyilirdi.Çarşafın altında ise kırmızı bezden yapılmış fistan giyilirdi.
Takı olarak özellikle yarım veya çeyrek Reşat altınından yapılma küpe ve siyah bir sicime kulpları ile dizili altın lira, beşi bir yerde takılırdı.Bilezik benimsenmemişti.
EL SANATLARI
Eskiden bölgede yetiştirilen keten ve kendirler,dink denen değirmenlerde ezilirdi.Bu ezik malzeme demir taraklarda taranarak yumuşatılırdı.Bu malzeme daha sonra,uçlarında dairesel arışaklar bulunan yün eğirme çubukları ile iplik haline getirilip feretiko tezgahlarında feretiko bezi olarak dokunurdu.
Çorap ve kazak yapımı için de yine yünler demir tarakta yumuşatılır,yün eğirme çubuklarında eğirilerek iplik haline getirilir ve dokuma yapılırdı.
Feretiko bezinden yapılan yağlıkların kenarlarına nakış yapılırdı.Ayrıca bugün de hala görülen çeyiz ve dantel örme işi vardır.
YEMEK
Hoşmer
Kaymaktan yapılır. Kaymağa mısır unu vurulur, karıştılır, kaynatılır.
Kabak Çorbası
Kabak ince doğranır, yağ katılır, suda pişirilir.
Kabak Felisi
Tatlı çeşidi. Kabak ince ince kesilir, yan yana dizilir, üstüne şerbet dökülür, üzeri kapatıldıktan sonra kaynatılır.
Kabak Sütlisi
Tatlı çeşidi. Bir çeşit kabak sütlacıdır. Kabak sütte ezilir, içine şeker konulduktan sonra kaynatılmak suretiyle yapılır.
Koliva
Suda kaynatılmış mısır.
Korkota Çarbası
Korkata mısırın iri parçalara bölünenlerine denir. Korkota bol suda pişirilir. İçine tereyağı ayran eklenir. Piştikten sonra tereyağında salça ezdirilir üstünde gezdirilir.
Lahana Çorbası (Vurma Lahana)
Barbunya fasulyesi akşamdan suya konur. Kara su denilen kısmı sabah dökülür. Lahana ayıklanır, yıkanır, iç yağı ve pirinçle beraber kaynar suya konur. Piştikten sonra acı biber katılır. Mikserle vurulur, biraz mısır unu dökülür, tereyağı ile pişirilir.
Lahana Haşlaması
Yine barbunya fasulyesi akşamdan suya konur. Sabahtan suyu dökülür. Lahana yıkanır, temizlenir, fasulyeye katılarak, pişirilir, suyu süzülür, pirinci konur, kaynar. İç yağı, tuz konur, mısır ekmeği doğranır. Kepçe ile vurulduktan sonra biraz kaynatılır.
Muhlama
Mısır unu, tereyağı, peynir ya da minciden yapılır. Tavada mısır unu yağda kavrulur. İçersine su ile birlikte peynir ya da minci dökülür; pişirilir, üzerine tereyağı dökülür.
Ormanlı Hamsi
Hamsi, pazı, nane ve maydanozla yapılan yemek.
Paluze
Tatlı çeşidi. Nişastadan yapılır. Sütlaç kıvamındadır.
Papara
Mısır unundan yapılır. Su kaynatılır, içersine yavaş yavaş mısır unu dökülür, karıştırılır, kaı hale gelir. Pişince ortasına tereyağı konur.
Pepeçura
Tatlı çeşidi. Üzüm suyundan yapılan pelte kıvamında yapılır.
Sarma (Lahana Sarması)
Kara lahanadan yapılan dolma. Lahana hafif haşlanır, pirinç, karabiber, maydanoz, soğan, et va salça yoğrulur, lahana ile sarıldıktan sonra az miktarda su ile pişirilir.
Tavali
Pazının yağda kavrulması ile yapılır.
Ayran Doğraması
Mısır ekmeğinin yoğurda doğramak suretiyle hazırlanır.
Çılbır
Süt, tereyağı ve un kullanılır. Yağa süt konulur, mısır unu dökülür, vurulur; üstüne ağ dökülür.
Çırıhta
Tatlı çeşidi. Hamur yuvarlak kesilir. Yağda kızartıldıktan sonra üzerine şerbet dökülür. Soğuyunca yenir.
Çirmulis
Yağ eritilir. Mısır ekmeğinin içi yağla ezilir.
Fasulya Tavalisi
Fasulyenin ya da turşusunun tavada kavrulmasıyla yapılır.
Hamsili Pilav
Hamsi ve iç pilavla yapılır. İç pilav pirinç, yağ ve tuzla kavrulmak suretiyle hazırlanır. Pilava soğan, fıstık, kuş üzümü, şeker, baharat konur. Maydanoz kullanıldığı da olur. Hamsi kılçıkları çıkarılıp ikiye ayrılır. Yarısı pilavın altına, yarısı üstüne dizildikten sonra pişirilir.
Hamsikoli
Hamsili ekmek. Pazı, çok az karalahana ince doğranmış taze soğan, az yağ ve tuz mısır unu ile yoğrulur. İçersine kılçıkları çıkarılmış hamsi karıştırılır. Çoğunlukla sıcak olarak salata ile yenir.
Hamsi Kuşu
Hamsinin kılçıkları çıkarılır. Yeşil soğan, pazı, maydanoz, mısır unu, sıcak su, kara biber ile birlikte köfte şeklinde yoğrulur. Zeytinyağında kızartılır.
Hamsi Tavalisi
Hamsi pazı ile karıştırılır, tavada yağda kızartılır.
Haviçi
Mısır unundan yapılır. Süt kaynatılır, mısır unu yavaş yavaş üzerine dökülür, kaynatılır, muhallebi gibi olur.
HALK OYUNLARIMIZ
Doğu Karadeniz ve Rize'de oynanan halk oyunlarına horon denir, öyle horum, horom,horun, foron diye kitaplarda yazılanları pek yaygın değildir. Erkekler'in ve kadınların farklı oynayışlarına göre çeşitli adlar alır.
Rize'de Hemşin ve Rize olmak üzere iki türlü horon vardır. Hemşin horonları genellikle tulum, Rize horonları kemençe eşliğinde oynanır. Rize Horonları İyidere, İkizdere'den Çayeli sahilini alacak bir alanda yayılır. Çayeli dağlıkkesimlerinden Fındıklıyı da içine alan bölümde ise Hemşin horonları vardır.
·Kadınlar tarafından oynananlar, kız horonu, kadın horonu ve sallama gibi isimler alır. Bunlar erkek oyunlarının daha yumuşak olan ve çömelme figürüne yer verilmeden oynanan "nanay" türündendir.
· Karışık oynananlar, eşler ya da yakın akrabalar kadın ve erkekler birlikte oynanır, rahat horon, alaca horon diye adlandırılırlar. Bunlar çömelmeden oynanırdı.
· Horon, çalgı ve türkü eşliğinde oynanır. Eskiden kaval , kemence, zurna, mızıka ve akordiyon eşliğinde oynanırdı. Şimdi ise daha çok kemence ile oynanır. Horon oynayanların sayısı belirsizdir birkaç kişi ile oynandığı gibi elli, yüz kişiyle de oynanır. Daha çok evlerde ve evlere yalın düzlüklere oynandığı için bu sayı sınırlıdır.
· Genellikle çember oluşturularak veya "kadıbağı" yapılarak oynanır. Horon'un başındakine horon başı, horon çeken derler
· Uyarmalar, "Dik oyna dik, al aşağı al, şaşma beri bak, yürü yürü, al geri al, yaylan yaylan, at belini at, kalk oyna, savuş savuş, gel içeri seslen, geldim beraber selen canlı, yaşşa tulum, ses ver canlı, enişteee... gibi sözlerle yapılır.
· Dizi oluşturulurken el ele tutuşulur. Horon da vücudun titretilmesi, diz kırma, sağa sola açılma, öne eğilirken ellerin aşağıya indirilmesi, ellerin yukarı kaldırılması, ayakların yere vurulması gibi figürler vardır.
· Düğün, nişan, eğratluk, harman, asker uğurlama gibi günler horon oynamak için bir bahane olur.
· Son zamanlarda artık düğün salonlarında oynanır oldu, artık öyle köy meydanlarında, ev avluları neredeyse bir nostalji olma yolunda.
· İlçemizde ynanan oyunlardan bazıları şunlardır : Hemşin, Rize,Yüksek Hemşin, Topaloğlu, Mehmetine, Rize Kız Horonu, Hemşin İki Ayak, Rize İki Ayak, Çinçiva, Papilat, Rize Sıksarayı, Sallama , Siya Siya, Atlama, Karadere, Bıçak Oyunu, Rahat Horon ve Alaca Horon
Linkback: https://www.buyuknet.com/kalkandere-mahalli-kultur-ozellikleri-t20918.0.html