İTO Başkanı Kıbrıs İçin Ne Dedi?

Birikim Gayrimenkul02.01.2015 - 09:32
İTO " KIBRIS'TAKİ TEL ÖRGÜLERİ VE DUVARLARI EKONOMİ İLE YIKALIM " DEDİ....
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı’nın davetlisi olarak Kıbrıs’a giderek adadaki sorunların nasıl aşılabileceği konusunda Dışişleri Bakanlığı’nda bir sunum yapan İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Kıbrıs’ta siyasi çözümün çok yakında olmadığını belirterek, “Siyasetçiler yine siyaseti konuşsun, ama işadamları olarak bizim önceliğimiz ekonomi olsun, ekonomik ilişkileri geliştirmeye çalışalım. Önceliğimiz ekonomi olsun. Gelişen ekonomik ilişkiler güven ortamını sağlar, güven ortamı da barışı getirir. Dünyanın son bölünmüş başkenti Lefkoşa. Berlin Duvarı bile yıkılmış iken, biz de adayı ikiye bölen paslı tel örgüleri, varilleri kaldıralım” dedi.
KKTC Dışişleri Bakanı’nın davetlisi olarak Adaya giden Demirtaş’a seyahatinde KKTC İzmir Konsolosu Uğur Umar, İzmir Ekonomi Üniversitesi Siyaset Bölümü ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Filiz Başkan, Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Çin ve KKTC İzmir Konsolosu Uğur Umar eşlik etti. Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Fikri Toros’un da eşlik ettiği heyet Kıbrıs’ta Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Sayın Serdar Denktaş, Dışişleri Bakanı Özdil Nami’yi ziyaret etti.
KKTC Dışişleri Bakanlığı’nda Bakan Nami’nin yanı sıra meslek odaları, sivil toplum örgütü yöneticileri, medya mensupları ve davetlilere bir sunum yapan İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, öğrencilik yıllarından beri Kıbrıs sorununu takip ettiğini, gösterilerin içinde yer aldığını belirterek, “Benim düşüncelerim değişti, dünya değişti ama Kıbrıs’ta sorunlar aynen devam ediyor. Oda başkanı olarak da bugün de Kıbrıs sorununun çözümüne katkı yapmaya çalışıyorum. Bu konuda, çok kez Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne geldim. 3 kez de Ada’nın güneyine gittim, Rum politikacılarla görüştüm” dedi. Güneye gittiği için kendisine kızanlar olduğunu hatırlatan Demirtaş, buna karşın sorunların diyalog olmadan çözülemeyeceğini söyledi.

Türk – Yunan ilişkilerinin geliştirilmesi için 22 yıldır yaptığı çalışmalar ile elde ettiği deneyimde, siyasi diyalogun tek başına yeterli olmadığını gördüğünü belirten Demirtaş, burada ekonomik ilişkilerin gelişiminin çok önemli olduğunu söyledi. Türkiye ve Yunanistan Başbakanlarının da 6 Aralık’ta Atina’da yaptıkları toplantıda “Ekonomiyi” ön plana çıkarttıklarını hatırlatan Demirtaş, “Yunanistan Başbakanı Samaras da, ’Sorun çıktığında parantez açıp kapatalım, ilişkileri geliştirelim’ diyor. Bence de öncelikle ekonomik ilişkileri arttıralım. Önündeki tüm engelleri kaldırmak için çaba gösterelim. Sorunla karşılaşınca parantez açalım işbirliğine devam edelim” dedi.
KIBRIS’TA İŞLER İYİ GİTMİYOR
Kıbrıs’ın durumunun incelendiğinde 1974’den beri ikiye bölünmüş durumdaki Ada’da, ekonomisi güçlü olarak bilinen Kıbrıs Rum Kesimi’nde havasının söndüğünü söyledi. Demirtaş, “Sıkıntı içindeler artık, ‘70 milyonluk pazara sırtımızı dönmemeliyiz’ sözleri en üst düzeyde söylüyorlar. Kuzey Kıbrıs’ta da meslektaşlarımın aktardığı gibi işler pekiyi değil. Atılım ve gelişim yok. Yardım ile ayakta duruyor. Turizm Cenneti tüm Kıbrıs’ta turizm geriliyor, Maraş çürüdü, Lefkoşa Havaalanı da öyle. Yeşil Hat tüzüğünün genişlemesi ve bazı yönetmeliklerde esneklik sağlanamadı. İnşaat ve emlak sektörü pek gelişemiyor. Yatırımcılar sadece eğitim ve kumar için Kıbrıs’a geliyorlar!” dedi. Bu tablonun iç açıcı olmadığını belirten Demirtaş, “Kıbrıs’ta hedef önce ekonomik, sosyal ve kültürel ilişki olmalı. Sonra güven ortamının yaratılması, sonra kalıcı barış. Bu hedefe kilitlenmeliyiz.
KIBRIS AKDENİZ’İN SİNGAPURU OLABİLİR
Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde turizme özel bir vurgu yapan Demirtaş, “Siyasi gerginliği azaltarak dünyaya görüşmelerin devam edeceğini Kıbrıs’a herkesin güven içinde gelebileceğini, her iki bölgeye de gitmesinde hiçbir kısıtlama olmadığını “Akdeniz Güzeli Kıbrıs” temasıyla uluslararası turizm ve tanıtım çalışmalarının yapılmalı” dedi. Demirtaş, diğer önerilerini şu şekilde aktardı: “Ercan Havalimanı, yönetiminin BM’ye verilmesi kaydıyla uluslararası hava trafiğine açılmalı, Türk hava sahası da Rum uçaklarına açılmalı. Girne ve Magusa limanlarının uluslararası deniz trafiğine açılması ve karşılığında Türkiye’de bir limanın da açılmalı.
İTO olarak kruvaziyer turizmi tüm ülkemizde geliştirdik. Kıbrıs’ta da limanlar açılırsa en az 3 milyon turist Adaya gelebilir. Çünkü Suriye, Lübnan, Mısır’a gidemiyorlar. Burada yıl 12 ay güneş var. Kruvaziyer şirketleri yer arıyor. Singapur ticaretin önündeki engelleri kaldırarak limanları uluslararası ticarete açarak, kargo tonajına göre dünyanın ikinci en yoğun limanı oldu. Kıbrıs da Akdeniz’in Singapur’u olmaya aday.
Kıbrıs açıklarında bulunan doğalgaz ve petrol yatakları Kıbrıs sorununun çözümü için kullanılmalı.Gaz Türkiye üzerinden giderse, toplumları daha da yakınlaştırır. Adaya yakın zamanda su gelecek. Su ve gaz iki toplumu birleştiren öğeler olsun. Aksi halde tarıma yönelen Kuzey Kıbrıs’a onbinlerce tarım işçisi gelecek. Bu olgu her iki tarafı rahatsız eder. Tarımdan zengin olan toplum yok.Lefkoşa bugün dünyanın bölünmüş son başkentidir. 30 yıl boyunca, iki kesim arasında geçişler yasaktı. 2003’ten bu yana geçişler serbest. 2004’ten bu yana Yeşil Hat tüzüğü uygulamada. Açılan her kapının etrafı ekonomik olarak canlandı. 2008 yılında yeşil hat ticareti 8 milyon Euro’ya çıktı.Sonraki yıllarda kısıtlamalara rağmen, 4 milyon euro seviyesinde. Kısıtlamalar kaldırılırsa bu katlanarak artacaktır.Yeşil hat bir harabe halinde. Tek seferde 10 bin turist ağırlayan ünlü Maraş Bölgesi de çürüyor. Bu alanlar tekrar turizme açılmalıdır. Yeşil hatta çocuk bahçeleri, parklar, konser salonları ve halkın sosyalleşeceği, iki toplumun bir arada olacağı alanlar yaratılmalıdır.Lefkoşa’da ara bölgede tarafsız bir ticaret merkezi kurulmalı, burada kimlik, sembol olmamalı. Burada, ticari eşleştirme yapılsın. Firmalar bir araya gelsin, karşılıklı ticaret yapsınlar. Adanın doğusu ve güneyi doymamış pazarlar. Oralara birlikte gidilsin.”
BERLİN DUVARI BİLE YIKILDI
2000’li yıllarda küreselleşen ekonomide dünyaya entegre olmayan ekonomilerin, toplumların, devletlerin yaşama imkanı kalmadığını belirten Demirtaş, “İşte İran’ın durumu ortada. ABD ile Küba diplomatik ilişki kuruyor, 53 yıl sonra Havana’da bayram yaşanıyor. İşte Almanya ile Fransa. İkinci Dünya Savaşı’nda ülkeler birbirini işgal etti. Yüzbinlerce kişi öldü. Ama sonra ekonomik çıkarlar iki ülke bir araya geldi Avrupa Birliği’nin temelini attı” dedi.
Berlin’i ikiye bölen duvarın 1961 yılında yapıldığını ama 1989 yılında yıkılmaya başlandığını belirten Demirtaş, “Bu yıl Berlin Duvarı’nın yıkılışının 25’inci yılı coşkuyla kutlanıyor. Ama Almanya’nın başkenti Berlin gibi, Kıbrıs’ın başkenti Lefkoşa da 30 Aralık 1963 günü ikiye ayrıldı. Bu tarihten itibaren bu sınır ‘Yeşil Hat’ olarak adlandırıldı. İki toplumu ayıran paslı varilleri, dikenli telleri 25 yıl önce Almanya’da olduğu gibi kaldırmaya, yıkmaya davet ediyorum. Belki hepsini yıkmak zaman alır ama sembolik de olsa, Dünyanın Bölünmüş Son Başkenti’ni ikiye ayıran varil ve tellerden başlanabilir” dedi. Kıbrıs’ta sorunların çözümü için oda başkanlarının, işadamlarının öncü olması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, uluslararası tanınırlığı olan Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın yeni başkanı Fikri Toros’un da heyecan dolu olduğunu söyledi.


Demirtaş, şöyle konuştu:
“Ben İTO olarak her türlü desteği vereceğim. Kıbrıs tüccar ve sanayicisini uluslararası rekabete hazırlayalım ve rekabete açalım. Koruma duvarları arkasından bir gün mutlaka çıkılacak. O nedenle Kıbrıs Kalkınma Ajansı’nı kuralım. Oda üyelerine hibe desteklerle proje kredileri verdirtelim. Birlikte stratejik plan yapalım. Odamız tarafından kurulan İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin öğretim üyeleri burada. Birlikte bir plan hazırlayalım. Ekonomiye yön verelim.
Hangi sektörler öne çıkacak nasıl gelişecek? Örneğin Malta, Call Center, bilgi teknolojisi, medikal sektör, lojistik sektör ve turizm ile zengin ülke haline geldi. Akdeniz’de daha zengin ve güzel bir gelecek kuralım. Barış dili ticareti artıracaktır. Biz işadamları olarak, cesaretimizi toplayarak insiyatif alalım. Atatürk’ün güzel bir sözü var: “Ekonomi demek, her şey demektir.” Ekonomi evrenseldir. Bırakalım siyaseti siyasetçiler konuşsun. Biz ekonomiyi konuşalım, ekonominin üzerinden barışa köprü kuralım.” KKTC Başbakanı Özkan Yorgancıoğlu da adada ticaretin önünün açılmasının siyasi çözümü de kolaylaştıracağını belirterek, İzmir Ticaret Odası’na çabaları nedeniyle teşekkür etti. Dışişleri Bakanı Özdil Nami de adanın iki tarafından işadamlarının birlikte hareket edebileceğini, birlikte Türkiye ve Atina’ya gidebileceğini belirterek, “Bırakın ticaret yapalım sloganı ile hareket eden iki taraftan işadamlarının çabaları da siyasi çözümü kolaylaştıracaktır” dedi.

Kaynak:
http://www.izto.org.tr/e-oda/e-haber/tabid/1544/novusact/viewarticle/articleid/2791/language/en-us/default.aspx



Linkback: https://www.buyuknet.com/ito-baskani-kibris-icin-ne-dedi-t44013.0.html


Etiket:

Bu bilgi size yardimci oldu mu?

EvetHayır
İTO Başkanı Kıbrıs İçin Ne Dedi?
İTO Başkanı Kıbrıs İçin Ne Dedi?
(Ortalama: 5 üzerinden 2.5 - 2 Oy)
2