GÜNCE4 Kasım, Cumartesi
Orhan Veli'nin kısacık şiirini, "Neler yapmadık şu vatan için / Kimimiz öldük, / Kimimiz nutuk söyledik." şiirini bilirsiniz, bu şiiri anlamayanlara, sevmeyenlere acırım doğrusu. İyiymiş, hoşmuş ya, sadece bir nükteymiş, şiir değilmiş... Nedir şiir dedikleri? İlle dolunay, periler, veremden ölen kızlar mı bulunacak şiirde? Şiir konuları belli, çıkmayacaksınız onların dışına... Şair bir düşünceyi, bir duyguyu, bir öfkeyi kısaca söyleyiveriyor, bize iyice anlatıyor, sözü bir kamçı gibi saklıyor. Daha ne istiyorlar? Bu şiir değilse Hugo'nun Üçüncü Napeleon'u yermek için yazdıkları da şiir değildir. Ama onları beğeniyorlar, alışmışlar onlara. İnanmayın Hugo'yu anladıklarına, o şairin de ancak belâgatini seviyorlar, gerçek büyüklüğünü duyamıyorlar.
Orhan Veli'nin o şiiri bu günlerde pek sardı beni. Eskiden de severdim, bıkmıyor kişi onun güzelliğinden. Şiirin, sanat eserinin iyisi bundan anlaşılır.
Ama Orhan Veli o şiiri, bence eksik bırakmış. Kimimiz de daha ileri gidiyor, o söylenen nutukları dinliyor, alkışlıyoruz. Söylev çekenlerinki gene neyse! Onlar bir iş gördüklerini sanıyorlar, kendi sesleriyle esrikleşiyorlar (mest oluyorlar). Ya o saçmaları, saçma olduğunu bile bile, kof bir edebiyat olduğunu bile bile dinleyip de göze girmek için alkışlayanlar! İnsanın tüyleri ürperiyor onları düşündükçe.
4 Şubat, ÇarşambaSalâh Birselin "Yenilik"te çıkan şiirini gene düşündüm. Ona neden güzel diyemiyorum? Öyle sanıyorum ki geçiciliğini görüyorum da onun için çekiniyorum güzel demekten. Bugün hoşumuza gidiyor, iri lakırdıları sıralayan şairlerden, ukalâlardan öcümüzü alıyor. Ama yarına bir değeri kalacak mı? Salâh Birsel'in çattığı moda geçince o şiir de bütün değerini yitirmeyecek mi? O moda sürdükçe yaşar, sonra unutulur, daha da kötüsü anlaşılmaz olur.
Orhan Veli'nin "Kuyruklu Şiir"i için, "Ciğercinin Kedisinin cevabı için de böyle diyemez miyiz? Diyebiliriz ya, ben diyemiyorum işte. Orhan Veli'nin o iki şiirinde başka bir şey var, bir deyiş ferahlığı bir canlılık, Salâh Birsel'in "Şiir Dersi"nde bulamadığım bir şey nedir o?... Onun ne olduğunu söyleyebilsem, güzellik nedir onu söylemiş olacağım. Hiç olmazsa benim neyi güzel bulduğumu, bende güzellik duygusunu uyandıran şeyin ne olduğunu...
GÜNCENurullah ATAÇ3.12.1901
Edindiğim ilk kukumav kuşu beni alaya aldı ve onu almamdan iki saat sonra da öldü. Bu marifeti için de sinsice benim olmadığım bir anı seçmiş. Bunun öncesinde, acıkmış gibi yaparak mideye bir saka kuşunu indirmişti. Yarın gidip dükkân sahibiyle hesaplaşacağım: compar una altra.
Haller ile olan dostluğumuz her zaman kusursuz sayılmaz. O benim için sanatta rekabette bir güdüleyici. Renk konusunda onun çok ilerde olduğunu biliyorum. Bu alanda beni uzun sürecek bir savaşımın beklediğini görüyorum. "Ancak çizimde onun yaptıklarını düzeltebiliyorum."
1902
1 Ocak'ta ilk kez yeniden doğadan resim yapmaya başladım ve bir ayak çizdim. Alman Sanatçılar Birliği'nin lokali oldukça rahat bir yer, yalnız biraz dar. Orada güzel ve iri yapılı bir erkek model buldum. Doğadan uzak kaldığım sırada kendimi epey geliştirmiştim. Doğadan resim yapmak şimdi keyif veriyordu. Yaptığım en iyi ayak resmiydi bu, doğal ölçülerde değildi. Haller daha büyük çalışıyordu ve bu yüzden yaptığı biçimlerin barok olduğu konusunda uyarılıyor, Roma'da gördüğü iyi ve kötü örneklerden edindiği alışkanlıkları bırakması isteniyordu.
Günlükler 1898 -1918, Paul Klee
ADALET AĞAOĞLU/DAMLA DAMLA GÜNLER1 Temmuz
Haziran da bitti. Çalışmalarım hiç yeterli değil. Alanya'da Ergin Orbey'le Gönül'e rastladık. Bize gelindi. Yenildi, içildi. Onları otellerine götürürken girişteki bir bara uğradık. Baktık, Tunç Yalman da orda! Alâaddin'in dekorasyonunu yapan Aysel'le birlikte. Tunç, Evcilik Oyunu'nu ilk defa 1963'te Şehir Tiyatrosu'nda sahneye koymuştu. Muhsin Bey Tunç'u sever. Muhsin Ertuğrul oyun yazarı olarak beni iteklemeseydi, bugün ben oyun yazarı değildim. Tunç üç yıldır
17 Temmuz, saat 19.00
Apollo şimdi dünyadan 200.000 km. uzaklıkta. Ay'a varış bizim saatle 22.00 - 22.50'lerde olacakmış.
20 Temmuz, saat 22.16
Örümcek Ay'a indi. Huston uzay merkezi ile Ay modülü arasında konuşma var. Tamam. Ay modülü ayda. Armstrong: "Her şey yolunda gitti." demiş. Güntekin anlatıyor: "Araçta bir mavi ışık yandı. Armstrong uzay merkezine teşekkür etti. Merkezde büyük sevinç. Mavi ışık, Ay'a indik, demek. Uzaklık 340.000 km. Armstrong: 'Fantastik' diyor. Tahminen 10 saat sonra ayın yüzeyine ayak basacaklar. Yarın saat 8.15'te Ay'dan tv yayını yapılacak."
21 Temmuz
Astronotlar Ay'a ayak basma saatini dört saat öne almışlar.
Bu sabah saat 4.15'te Neil Armstrong, Ay modülünün kapağını açtı; merdivenlerini inerek tam 4.17'de Ay'a ayak bastı. İlk adım. Oradan hemen tv yayını başladı. Güntekin yayına devam ediyor.
Saat 23.26: Ay modülü (Kartal) "Örümcek" ana kabin Colümbia ile kenetlendi. (...)
ADALET AĞAOĞLU
Linkback: https://www.buyuknet.com/gunluk-ornekleri-t43312.0.html