Gezi yazısı nedir?
Herhangi bir kimsenin, daha çok bir edebiyat sanatçısının gerek yurt içinde gerekse yurt dışında gezip gördüğü yerlerdeki toplumları, kentleri, yerleri, yaşayışları, âdet ve töreleri, gelenek ve görenekleri, doğal ve tarihî güzellikleri, ilgi çeken değişik yönleri edebî bir üslup içinde kaleme alarak anlatmasına “gezi yazısı (seyahatnâme)” denir.
*
Yazar, gezip gördüğü yerlerle ilgili gözlemlerini, incelemelerini bilgileri bir araya getirerek gezi yazısını yazar.
*
Okur, anlatılan yerleri bu sayede sanki yazarla birlikte geziyormuş hissine kapılır.
*
Gezi yazılarında aydınlatıcı, öğretici bilgiler de yer alır.
*
Amaç, gezilen yeri okuyucuya her yönüyle tanıtmaktır. Bu yapılırken geçmişle gelecek arasında bağ kurulur, toplumların birbirleriyle ilişki kurması ve birbirlerini tanıması, toplumlar arası kültür alış-verişi ortamının oluşması sağlanır.
*
Gezi yazılarında, gezilip görülen yerin bütün özellikleri ele alınır.
*
Gezilen yerin özellikle tarihî, coğrafî, tabiî ve sosyal nitelikleri belirgin şekilde anlatılır. Gezi yazılarında gezginin dikkatini çeken ve farklı bir özellik gösteren insanlar, tarihî ve tabiî güzellikler, farklı kültürler gibi konular güncel olaylarla da bütünleştirilerek edebî bir üslupla yazıya geçirilir.
*
Gezi yazılarında ayrıca yörenin dil, din, inanç, adet, gelenek, görenekleri incelenir. Bölgedeki insanların düşünce yapısı ortaya konur. Bölge, okuyucunun daha iyi anlaması açısından başka bölgelerle kıyaslanır.
*
Yazar, gezisi esnasında birçok yer görür, birçok insanla tanışır; bunları hafızasında tutmak zor olduğu için gezi esnasında kısa notlar alır ve bunları hikâye eder.
*
Gezi yazısı gezilen bölge için belgesel bilgiler içerir.
*
Bu bakımdan gezi yazısında yazar gözlemlerine yer vermeli, yanlış bilgiler aktarmamalıdır.
*
Gezi yasında gerçek bilgiler verilmelidir. Ancak gezi yazıları her şeye rağmen kişisel bir değerlendirme içerdiği için nesnel verilerden oluşan bilimsel bir belge niteliği taşımaz.
*
Sadece fikir verici bir içeriğe sahiptir.
*
Dış dünyayı yazarın gözüyle anlamaya yarar.
Dünya Edebiyatında Gezi Yazısı
*
Dünya edebiyatında gezi yazısının ilk örnekleri sayılabilecek eserleri verenlerin başında Heredotos (Heredot), Marco Polo (Marko Polo, 1254–1324), İbni Batuda (1304–1369) gelir.
Türk Edebiyatında Gezi Yazısı
*
Eski çağlarda özellikle keşif, ticaret, savaş amacıyla değişik geziler yapılmıştır.
*
Eski Türk edebiyatında gezi yazısına “seyahatnâme” denirdi.
*
Türk edebiyatında en eski seyahatnameler, Timur’un oğlu Şahruh’un yanında bulunan Gıyasüddin Nakkâş’ın yazdığı “Acâib’ül Letâif” ve Ali Ekber Hatâi adlı bir tüccarın kaleme aldığı “Hıtâînâme” dir.
*
16. yüzyılda yazılan “Baburnâme” ve Kâtîbi mahlasıyla tanınan Seyit Ali Reis’in “Mirat-ül Memalik (Memleket Aynası)”; Evliya Çelebi’nin 17. yüzyılda yazdığı “Seyahatnâme” ise dünya edebiyatındaki en iyi örneklerle boy ölçüşebilecek niteliktedir. Bu eserin birinci bölümü her yönü ile İstanbul’u anlatmaktadır.
*
Kanunî Sultan Süleyman’ın hizmetinde bulunmuş olan Pirî Reis’in yazdığı “Bahriye” adlı eseri verdiği coğrafya ve oşinografya bilgileri dışında mükemmel bir Akdeniz seyahatnâmesi sayılabilir.
*
Ancak Türk edebiyatında Batılı anlamda gezi yazısı örnekleri Tanzimat döneminde yazarların Avrupa’ya gitmesiyle verilmeye başlanmıştır. Avrupa’ya giden sanatçılar gördükleri şehirlerle ilgili yazılar yazmışlardır. Özellikle Namık Kemal ve Ziya Paşa bunların başında gelir.
Linkback: https://www.buyuknet.com/gezi-yazisi-nedir-t32143.0.html