Korkunun ecele faydası yoktur.
Koyun can derdinde, kasap et derdinde.
Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman
Çelebi derler
Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı derler.
Kör bıçak ele yavuz, kötü arvat dile yavuz.
Körle yatan şaşı kalkar.
Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur.
Kurunun yanında yaş da yanar.
Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.
Laf lafı açar.
Lafla peynir gemisi yürümez.
Leyleği kuştan mı sayarsın yazın gelir kışın gider.
Leyleğin ömrü laklaka ile geçer.
Lodosun gözü yaşlı olur.
Mal canın yongasıdır.
Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır.
Merhametten maraz doğar.
Meyveli ağacı taşlarlar.
Mızrak çuvala sığmaz.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
Misafir umduğunu değil bulduğunu yer.
Nasihat istersen tembele iş buyur.
Ne ekersen onu biçersin.
Nerde hareket orda bereket.
Oğlan dayıya, kız halaya çeker.
Ödünç güle güle gider, ağlaya ağlaya gelir.
Öfke baldan tatlıdır.
Öfkeyle kalkan zararla oturur.
Ölenle ölünmez
Para dediğin el kiri.
Para isteme benden buz gibi soğurum senden.
Paranın yüzü sıcaktır.
Parayı veren düdüğü çalar.
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Pilavdan dönen kaşığın sapı kırılsın.
Rahat ararsan mezarda.
Rüzgar eken fırtına biçer.
Sabah ola hayır ola.
Sabır acıdır meyvesi tatlıdır.
Sabreden derviş muradına ermiş.
Sabrın sonu selamettir.
Sağır duymazsa uydurur.
Sakla samanı gelir zamanı.
Sanat altın bileziktir.
Sayılı günler çabuk geçer.
Sen ağa, ben ağa bu ineği kim sağa.
Sona kalan dona kalır.
Son gülen iyi güler.
Son pişmanlık fayda vermez.
Sora sora Bağdat bulunur.
Söyleyene değil, söyletene bak.
Söz gümüşse, sükut altındır.
Sözünü bil pişir, ağzını der devşir.
Suçu gelin etmişler, kimse güvey girmemiş.
Su içene yılan bile dokunmaz.
Su testisi su yolunda kırılır.
Su uyur düşman uyumaz.
Sükut ikrardan gelir.
Sürüden ayrılanı kurt kapar.
Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer.
Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.
Taş düştüğü yerde ağırdır.
Tatlı dil yılanı delğinden çıkarır.
Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış.
Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.
Terazi var tartı var, herşeyin bir vakti var.
Terzi kendi söküğünü dikemez.
Tereciye tere satılmaz..
Terziye “göç” demişler ,“iğnem başımda” demiş.
Tırnağın varsa başını kaşı.
Tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır.
Ucuz etin yahnisi yavan olur.
Ummadığın taş baş yarar.
Üzümünü ye bağını sorma.
Üzüm üzüme baka baka kararır.
Vakit nakittir.
Vakitsiz öten horozun başını keserler.
Varını veren utanmamış.
Yarası olan gocunur.
Yalancının evi yanmış kimse inanmamış.
Yalnız taş, duvar olmaz.
Yanlış hesap Bağdat’tan döner.
Yarım elma, gönül alma.
Yaş kesen baş keser.
Yaş yetmiş iş bitmiş.
Yatan aslandan gezen tilki yeğdir.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.
Yemeyenin malını yerler.
Yerin kulağı var.
Yılanın başı küçükken ezilir.
Yılanın sevmediği ot deliğinin ağzında biter.
Yırtıcı (alıcı ) kuşun ömrü az olur.
Yolcu yolunda gerek.
Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
Yuvayı yapan dişi kuştur.
Yüz verme arsız olur, az verme hırsız olur.
Zararın neresinden dönersen kardır.
Zenginin parası, fakirin çenesini yorar.
Zorla güzellik olmaz
Dağ ne kadar yüce olsa da üstünden yol aşar.
Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz
Damlaya damlaya göl olur.
Deliye her gün bayram.
Demir tavında dövülür.
Eğilen baş kesilmez.
Eğri otur , doğru konuş.
Elden gelen övün olmaz , o da vaktinde gelmez.
El el için ağlamaz, başına kara bağlamaz.
El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
Elin ağzı torba değil ki büzesin
Erinenin oğlu kızı olmamış.
Eskisi olamayanın yenisi olmaz.
Eşeğe altın semer vursalar yine eşektir.
Eşeğe “cilve yap” demişler tekme atmış.
Eşeğe semer yük değil.
Eşeği düğüne çağırmışlar, “ ya odun eksik, ya su”demiş
Eşek hoşaftan ne anlar.
Ev alma, komşu al.
Evdeki hesap çarşıya uymaz.
Fazla mal göz çıkarmaz.
Felek kimine kavun yedirir, kimine kelek.
Garip kuşun yuvasını Allah yapar.
Gelen geçer , konan göçer.
Gelen gideni aratır.
Geline “oyna “ demişler “yerim dar” demiş.
Gelini ata bindirmişler “ ya nasip” demiş.
Gemisini kurtaran kaptandır.
Gönül ferman dinlemez.
Gönül kimi severse güzel odur.
Gön yufka yerinden delinir.
Gören gözün hakkı vardır.
Görünen köy kılavuz istemez.
Göze yasak olmaz.
Göz var izan var.
Gurkun cücüğü güzün sayılır.
Gülme komşuna gelir başına.
Gülü seven dikenine katlanır.
Gün doğmadan neler doğar.
Güneş girmeyen eve doktor girer
Güzel bürünür, çirkin görünür.
Güzele ne yakışmaz.
Gönülsüz yenen aş ya karın ağrıtır ya baş.
Hamama giren terler.
Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz.
Harman yel ile , düğün el ile.
Hasta yatan ölmez, eceli yeten ölür.
Hatasız kul olmaz.
Hazıra dağlar dayanmaz.
Her ağaçtan kaşık olmaz.
Her deliğe elini sokma , ya yılan çıkar ya çıyan.
Her horoz kendi çöplüğünde öter.
Her inişin bir yokşu vardır
Her işte bir hayır vardır.
Her kuşun eti yenmez.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.
Horozu çok olan köyün sabahı geç olur.
Isıracak it dişini göstermez.
İki cambaz bir ipte oynamaz
İki dinle bir söyle
İki el bir baş içindir.
İki karpuz bir kotuğa sığmaz.
İlk vuran okçu.
İnsan ayaktan at tırnaktan kapar.
İnsan beşer bazen şaşar.
İnsanı gam duvarı nem yıkar.
İnsanın adı çıkacağına canı çıksın.
İnsanın canı acıyan yerindedir.
İnsanın vatanı doğduğu yer değil doyduğu yerdir.
İnsanoğlu çiğ süt emmiş.
İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de odur.
İp inceldiği yerden kopar.
İşin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol.
İşleyen demir pas tutmaz.
İşten artmaz dişten artar.
İt derisinden post olmaz.
İtle dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak iyidir.
İti an, çomağı eline al.
İti öldürene sürütürler.
İt ite buyurur, it de kuyruğuna.
İt iti ısırmaz.
İt ürür, kervan yürür.
İyi dost kara günde belli olur.
İyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder.
İyi adam lafının üstüne gelir.
İyilik eden iyilik bulur.
İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir.
İyi olacak hastanın doktor ayağına gelir.
Kabul olunmayacak duaya amin denilmez.
Kaçan balık büyük olur.
Kalkacağın yere oturma.
Kanı kanla yumazlar, kanı su ile yurlar.
Kan kus “ kızılcık şerbeti içtim” de.
Kara haber tez duyulur.
Kardeş kardeşi atmış yar başında tutmuş.
Karnı tok it gölgede yatar.
Katıra “baban kim” demişler; “dayım at” demiş.
Kaza, geliyorum demez.
Kazanırsan dost kazan,düşmanı anan da doğurur
Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.
Kedi uzanamadığı ciğere murdar der.
Kefilin ya saçı ya sakalı.
Kelin ilacı olsa başına sürer.
Kel kız teyzesinin saçı ile övünür.
Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur.
Kendi düşen ağlamaz.
Keskin sirke küpüne zarardır.
Kılavuzu karga olanın burnu boktan ayrılmaz.
Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar.
Kız evi naz evi.
Kızını dövmeyen dizini döver.
Kızın var, sızın var.
Kimsenin ettiği yanına kalmaz.
Kimse ayranım ekşi demez.
Kol kırılır yen içinde kalır.
Komşuda pişer, bize de düşer.
Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
Kork Allah’tan korkmayandan.
Linkback: https://www.buyuknet.com/en-cok-kullanilan-atasozleri-t47293.0.html