Deyim (fr. locution): Sözcükselleşmiş (fr. lexicalisé) karmaşık birlikteliklere deyim denir (V. Doğan Günay'dan sevgilerle). Asıl anlamlarından uzaklaşarak yeni kavramlar meydana getiren kalıplaşmış sözler veya söz öbekleridir. İki veya daha çok kelimeden kurulu bir çeşit dil ifadesi olan bu sözler, duygu ve düşüncelerimizi dikkati çekecek biçimde anlatan isim, sıfat, zarf, basit ve birleşik fiil görünüşlü gramer unsurlarıdır. Tam cümle olarak kullanılamazlar.
Mahalli Deyim Örnekleri • Ağrı dağından kar bağışlamak (Iğdır - Kars)
• Başını büyük taşa vurmak (Tunceli)
• Ciğeri ağzına gele (Elazığ)
• Kalbura su komak (Hakkari)
• Hazıra vezir (Samsun)
ikilemeTürkçe Anlamlar[1] Bir şeyi iki kere yapmak.
[2] Durmayıp gitme.
[3] (dil bilgisi) Anlamı kuvvetlendirmek üzere kelimelerin yan yana kullanılması.
Bunlar her zaman ayrı yazılır: allak bullak, harıl harıl, yavaş yavaş, saçma sapan, eğri büğrü, ite kaka, iyi kötü, aşağı yukarı, deniz meniz, mırıl mırıl, çoluk çocuk, kap kacak, soluk soluğa, tıngır mıngır, ufak tefek, yan yana, şaka maka, dır dır. Ancak bazıları kalıplaşmıştır ve bitişik yazılır: zıpzıp, anbean, çarçur, delidolu, gerisingeri, iriyarı, kaçgöç, kapkaç, olupbitti, sürgit, sittinsene.
Türkçede kullandığımız deyimler şu özellikler taşırlar:1. Birden fazla sözcükten oluşmuşlardır.
2. Çoğunlukla bir anlam kayması (mecaz) söz konusudur.
3. Cümle içinde anlatıma çekicilik kazandırır.
4. Deyim kalıbı aynen kullanılmalıdır.
a) Sözcüklerin yerini değiştiremeyiz.
b) Deyimi oluşturan sözcüklerin eşanlamlısını kullanamayız.
5. Deyimlerin arasına başka sözcükler girebilir:
Örnek:
Sen, ağzını hiçbir zaman hayra açmazsın.
6. Dilimizde kullandığımız deyimlerin çoğu "-mak/-mek" mastar ekiyle adlandırılan "Deyimleşmiş Bileşik Eylem"lerdir. Bu kurala göre deyimleri oluştururken kullanılan adlar, bazı ad çekim eklerini alarak kullanılabilirler.
Örnek:
El ayak çekmek. (mastar)
Deyimleri anlam ve biçim (kuruluş) yönünden iki grup altında değerlendirebiliriz:
1. Anlamlarına göre deyimler:
a) Gerçek anlamlı deyimler
b) Mecaz anlamlı deyimler
2. Biçimlerine (Kuruluşlarına)göre deyimler:
a) Tam yargı anlamı vermeyen deyimler
b) Tam yargı anlamı veren deyimler
1. Anlamlarına Göre Deyimler:
a) Gerçek anlamlı deyimler:
Bu gibi deyimler anlatıma güzellik katmak amacıyla kurulmuştur. Deyimi oluşturan sözcüklerin anlamı benzerlik (mecaz) anlamını düşündürmeden, kavramları olduğu gibi karşılayan kalıplaşmış söz öbekleridir.
Örnek:
Canı sağ olsun
b) Mecaz anlamlı deyimler:
Bu tür deyimlerde, kullanılan deyimin okuyu-cuya verdiği anlamın, gerçek anlamından farklı bir anlama büründüğünü görmekteyiz.
Mecaz anlamlı deyimlerde kullanılan sözcük-lerin ya biri ya da tümü gerçek anlamını yitir-miştir.
Türkçemizde bu çeşitteki deyimler gerçek anlamlı deyimlere nazaran daha çok karşımı-za çıkmaktadır.
Örnek:
Buz gibi soğumak
Beyninden vurulmuşa dönmek
. Biçimlerine Göre Deyimler:
a) Tam yargı anlamı vermeyen deyimler:
Türkçemizdeki deyimlerin bazılarında sonunda eylem veya ekeylem yoktur. Bu tür deyimler tam yargı anlamı vermezler.
Örnek:
Göz ağrısı, cebi delik, yarım ağız, sofrası açık, gözü açık vb.
b) Tam yargı anlamı veren deyimler:
Bu türdeki deyimlere anlam yükleyebilmek için çekime girmeli veya cümle biçimindeki deyimler olmalıdır.
Çekime girecek biçimdeki deyimler "-mak/-mek" mastar ekiyle adlandırılan "anlamca bileşik eylem" özelliğindeki deyimlerdir. Bu tür deyimler değişik ad çekim ekleri kip ve kişi ekleri ile çekime girerler.
Örnek:
Babası bağırınca dut yemiş bülbüle dönmüştü.
Deyimlerin bir bölümü de benzetme istiare, mecaz-i mürsel kurallarıyla kalıplaşmıştır.
Örnek:
Dama taşı gibi oynatmak. (Benzetme)
Eli kolu bağlı kalmak. (İstiare)
Başını belaya sokmak (mecaz-ı mürsel)
Linkback: https://www.buyuknet.com/deyim-nedir-t42056.0.html