AçıklıkAnlatılanın kuşkuya, belirsizliğe yer vermeyecek biçimde anlaşılır olma özelliğidir. Değişik yorumlara açık, hem şu hem bu anlama gelen anlatım açık bir anlatım değildir. Düşüncelerin kolayca anlaşılabilmesi; o düşüncelerin iyi düzenlenmiş, anlatımının açık seçik olmasına bağlıdır. Açık olmayan anlatımlar için, “kapalı anlatım”, ‘bulanık anlatım” “karanlık anlatım”... gibi nitelendirmeler de kullanılır.
Anlatımda açıklık; sözcüklerin, deyimlerin uygun yerde ve anlamda, noktalama işaretlerinin eksiksiz ve yerli yerinde kullanılmasıyla sağlanır. Ayrıca değişik anlamlara gelen cümleler, belirgin olmayan bağlantılar, mantıksal yapıdaki kopukluklar, anlatımın açıklığını engeller.
DurulukDuruluk, düşünceyi yeterli sözcük ya da sözcük öbeği kullanarak anlatmadır. Duru bir anlatımdan tek sözcük çıkarılamayacağı gibi, tek sözcük de eklenemez. Duru anlatımda, gereksiz sözlere yer verilmediği için bu anlatım aynı zamanda özlülük niteliğini de taşır.
Özlülük Az sözle çok şey anlatma niteliğidir. Gerekli olduğu kadar sözcük kullanarak okuyucuyu düşündüren, onun söylenenlerden yola çıkarak çağrışımlara ulaşmasına olanak veren, derinliği ve anlam yoğunluğu olan anlatım, özlü bir anlatımdır. Eşanlamlıların peş peşe sıralandığı, bağlaçların gereksiz kullanıldığı, “edebiyat yapmak” hastalığının görüldüğü anlatımlar duru değildir.
Örnek:
Her yerde öykü yazabiliyorum. Tıka basa dolu bir otobüste öylesine yalnızlaşıyorum ki o anda yakaladığım imgeden öykümün oluşabileceğini hissedip seviniyorum. İnsanlara bakıyor, yüzlerindeki ifadeleri değerlendiriyorum. Özellikle iş dönüşü insanlar içlerine kapanıyor, daha çok kendi iç dünyalarında yaşıyorlar. Her insanın öyküsü yüzüne yansıyor. Bu da benim en iyi malzemem oluyor.
Yazar, bize öykülerini nasıl yazdığını anlatırken gereksiz ya da ayrıntı diyebileceğimiz bir söz kullanmamış, anlatılmak istenenleri kısa ve özlü biçimde verilmiştir.
YalınlıkYalınlık, anlatımın süsten, gösterişten, özentiden, basmakalıp söyleyişlerden uzak olması niteliğidir. Güçlü, etkili bir anlatım; düşünceyi, dolambaçlı, yollara sapmadan doğrudan ortaya koyan, sözcükleri zorlamasız kullanan anlatımdır. Bu da yalınlıkla sağlanır. Yalınlığa duruluğun, durulaştırmanın sonucunda ulaşılır.
Yazıyı ya da yapıtı elden geldiğince yalınlaştırma, yani fazlalıkları atarak en az sözle en çok şeyi söyleme, onu yalnızca en güzele, en kusursuza değil, aynı zamanda en doğala da yaklaştırır.
Örnek: Değer, nesnelerin ve olayların insana göre önemini belirleyen niteliğidir. Başka bir deyişle bir şeye insan tarafından uygun görülen karşılıktır. Belirli koşulların oluşturduğu bir duruma bağlı olduğu için değişken; bireyin yetişimiyle ilgili olduğu için de durağandır. Bunlara bakarak değerleri ruh bilimsel, törebilimsel, sanatsal değerler diye sınıflandırabiliriz.
DoğallıkGerçeklik duygusunu zedeleyici ve yadırgatıcı olmayan, yapaylıktan uzak anlatım; doğal bir anlatımdır. Doğallık bir duygu ya da düşünceyi içten geldiği ya da olduğu gibi anlatmadır. Ancak doğallık, sanat yapmama, basitlik ve sıradanlık da demek değildir. Anlatımın düşünceye uygunluğu demektir.
AkıcılıkAnlatımda; dilin takılacağı pürüzlerin, ilgiyi azaltacak ve dağıtacak duraksamaların bulunmaması demektir. Kısaca kolayca ve istekle okunan bir yazıda akıcılık niteliği vardır.
Akıcılığı sağlamak için: okurken kulağa hoş gelmeyen, akışı engelleyen aynı ya da yakın seslerden oluşmuş sözcüklerin kullanılmaması; sözcük, cümle ve düşüncelerin birbirine kaynaşması; düşüncelerin, duyguların iyi sıralanması, tutarlı bir düzen içinde verilmesi gerekir. Ayrıca, anlatımda çeşitlilik de, akıcılığı sağlar.
Örnek:Bugün çocuklarla saatlerce ders çalıştım. Çarşıya gittim. Yazdığım onca mektubu tek tek temize çektim. Bu kadar çok işi bir günde nasıl bitirebildiğime ben de şaşıyorum. Bu becerimi, böyle mekanik uğraşlardan çok, daha coşkulu, daha değerli şeyler için kullansaydım... Öyküler yazıp resimler yapsaydım ne iyi olurdu!
Çeşitlilik
Anlatımda tek düzeliğin aşılmış olmasıdır. Bu da kısa ve uzun cümlelerin, devrik ve kurallı cümlelerin yerinde kullanılmasıyla; değişik yapılı, değişik yüklemli, değişik kipli cümlelere yer verilmesiyle sağlanır.
Özgünlük
Duygunun, düşüncenin, kavramın ya da bir gerçeğin anlatımının, anlatana özgü nitelikler taşımasına özgünlük denir. Özgün yazılarda sanatçı, başkasının yazılarından farklı ürünler ortaya koyar. Kendini kanıtlamış, kendine bir yol çizebilmiş sanatçıların anlatımı özgündür.
Örnek:Şiir kapımı çaldı mı elimde ne varsa bırakırım. Başköşededir onun yeri. Geldi mi sağanak halinde gelir. Gitti mi de hiç zorlamam. Sabırla dönüşünü beklerim. Artık o, bir süre öyküler, oyunlar yazmak için özgür bırakmıştır beni. Yokluğunu değerlendiririm.
EtkileyicilikEtki; bir kimsenin ya da nesnenin başka bir kişi ya da nesne üzerindeki gücüdür. Etkileyicilik, bu gücü kullanarak kişiyi ya da nesneyi zor kullanmadan değiştirmeye çalışmaktır. Sanat yapıtlarının tümünde kişiyi az çok etkileyen bir yan vardır. Bu yapıtların yaygın bir üne kavuşmaları, etkileyicilikleriyle orantılıdır.
Örnek:Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter.
İlk dizede geçen "serin" evvelce "siyah"tı. "Siyah"! güzel bulmuyordum. Günlerce bekledim. Bir gün Erenköy'den dönüyordum. Hem yürüyor, hem de şiirdeki "siyah" sözcüğünü düşünüyordum. Derken birdenbire "serin" geliverdi aklıma, şiir tamamlanmıştı.
Linkback: https://www.buyuknet.com/anlatimin-temel-ozellikleri-nelerdir-t44281.0.html